Karaca, aralıksız sürdürdüğü yenilikçi yaklaşımı ve özgün tasarımlarıyla, Cannes’da da adından söz ettirdi. Festivalde Red Carpet Collection serisinin yanı sıra markanın zengin ürün çeşitliliği ve kalite anlayışını tüm dünyaya tanıtma fırsatı sundu. Sinema ve moda dünyasının en etkili isimlerinin bir araya geldiği bu etkinlikte, Karaca’nın kahve fincanları ve Türk kahvesi sunumu, konukların unutamayacağı bir deneyimin yıldızı oldu.
Marka olarak global platformlarda varlık gösteren Karaca, kaliteli hizmet ve erişilebilir lüks anlayışıyla, Cannes gibi prestijli ve dünya çapında dikkat çeken organizasyonlarda yer almayı başarıyor. Red Carpet Collection ile yıldızlarla dolu bir atmosferde, markanın üst düzey üretim kalitesi ve estetik anlayışı, ziyaretçilerin ve izleyicilerin büyük beğeni ve takdirini kazandı.
Karaca Cannes’da Red Carpet Collection ile
Özellikle Karaca’nın, Cannes’da sinema endüstrisinin tanınmış isimleri tarafından kullanılan fincan takımı, markanın zarafet ve kalite konusundaki vaadini somutlaştırdı. Bu etkinlik sırasında düzenlediği özel davetler, markanın Türkiye sınırları dışındaki tanıtımı için de önemli bir rol oynadı. Karaca ürünleri, geleneksel Türk kahvesi sunumuyla kültürel değerlerimizi ve konukseverliğimizi de başarıyla temsil etti.
Markanın uluslararası arenada takdir gören bu başarılı çıkışı, aynı zamanda gelenekselle moderni harmanlayan tasarım felsefesinin bir yansıması oldu. Karaca, Cannes’daki etkin katılımıyla global sahneye adını altın harflerle yazdıran bir Türk markası olarak, geleneksel lezzetlerimizi dünyaya tanıtan kültür elçileri arasında yerini aldı.
Dünya çapında bir prestij simgesi
Karaca, kahve ve yaşam ürünleriyle katılımcılara özgün bir deneyim sunarak, dünya çapındaki varlığını ve marka değerini artırdı. Film festivaline katılan sanatçılar, yönetmenler ve sinema sektörünün diğer önemli figürlerine özel olarak hazırlanan standlar ve etkinliklerde ev sahipliği yapan Karaca, misafirlerine unutulmaz anlar yaşattı. Ülkemizin kadim kahve kültürünü yansıtan sunumlar, dünya genelinde katılımcıların ve izleyicilerin beğenisini kazandı.
Geleneksel Türk konukseverliğini modern bir çerçevede sunan Karaca, Hollywood ünlülerinin de aralarında yer aldığı ziyaretçilere sadece bir fincan kahve değil aynı zamanda bir kalite anlayışını da sundu. Film festivalleri gibi uluslararası alanda yüksek profilli etkinliklerdeki varlığı, markanın kendisini küresel bir oyuncu olarak konumlandırmasına katkıda bulundu. Karaca’nın sunduğu zengin miras ve modern tasarım uyumu, markanın dünya sahnesindeki itibarını daha da güçlendirdi.
Globale damga vuran Türk Kahvesi
Uzun yıllardır Türk kültürünün ayrılmaz bir parçası olan ve sadece tadıyla değil, bir araya getirme gücüyle de tanınan Türk kahvesi, Cannes boyunca Karaca’dan uluslararası misafirlere aktarılan bir sanat eserine dönüştü. Karaca Türk kahve makinesi ile hazırlanan fincanlar, ziyaretçilere hem görsel bir şölen hem de damakta kalan eşsiz bir lezzet sundu.
Tadı, sunumu ve hikayesi ile zengin bir kültürel miras taşıyan Türk kahvesinin Cannes’da gördüğü ilgi, Karaca’nın bu alandaki ustalığını da gözler önüne serdi. Sinema dünyasının önde gelen isimlerinin ve festival ziyaretçilerinin kendilerine sunulan Türk kahvesi ile yaşadıkları deneyim, Karaca’nın kalite anlayışının yanı sıra Türkiye’nin zengin kültürünün de bir yansıması oldu.
Magnolia; lezzeti ile dikkatleri üzerine çeken, hafifliği ile de tatlı sevmeyenleri bile cezbeden popüler bir tatlıdır. Yumuşak kıvamlı pudingi ve her lokmada katman oluşturan bebek bisküvileri ile unutulmaz bir lezzet şöleni sunan bu tatlıyı hazırlamak da çok kolay. Siz de ortalama yarım saat içerisinde tamamlayabileceğiniz, lezzetli ve tam kıvamında bir magnolia tarifi arıyorsanız doğru yerdesiniz.
Magnolia Nasıl Yapılır?
Magnolia tarifi temelde iki aşamalıdır. “Magnolia nasıl yapılır?” sorusunu da bu iki aşama üzerinden yanıtlamak daha doğru olacaktır. İlk adımda magnolia tatlısının o muazzam pudingi hazırlanır. Puding malzemeleri bir tencerede sırayla eklenilir. Kuru malzemelerin topaklanmaması için güzelce karıştırılması gerekir. Elde edilen karışım orta ateşte, kıvam alıncaya kadar pişirilir. Puding kıvamına gelen karışım ılımaya bırakılır. Puding bir süre soğuduktan sonra krema ilave edilir ve güzelce karıştırılır. Krema eklemesi magnolia tatlısının kendine has kıvamlı pudinginin gizli sırrıdır. Tatlının diğer malzemeleri hazırlanırken kremalı puding, üstünün kabuk tutmaması için ara ara karıştırılır ve ılımaya bırakılır. Bebek bisküvileri rondo yardımı ile küçük parçalara bölünerek kırıntı hâline getirilir. Tatlının dokulu olması için bisküvilerin rondoda çekilme miktarı iyi ayarlanmalıdır. Orijinal tarifte bebek bisküvisi kullanılsa da damak zevkine uygun farklı bisküviler de tarifte tercih edilebilir. Tatlıda kullanılacak çilekler ya da tercihe göre istenilen farklı meyveler ince ince dilimlenir. Tatlının servis edileceği kup ya da kâsenin tabanına birkaç kaşık puding koyulur. Pudingin üzerine meyveler ve bisküviler eklenir. Bu sıra ile birkaç kat çıkılarak tatlı tamamlanır. Magnolia tatlısının lezzetinin tamamlanması için 3-4 saat buzdolabında soğutulması gerekir.
Magnolia Tarifi Malzemeleri
Magnolia malzemeleri kolay bulunabilen pratik malzemelerdir. Nişasta alternatifi olarak daha fazla un kullanılabileceği gibi pirinç unu da tercih edilebilir. Puding Malzemeleri:
1 litre (5 su bardağı) süt 1 su bardağı toz şeker 1 paket şekerli vanilin veya birkaç damla vanilya özü 2 yemek kaşığı mısır veya buğday nişastası 2 yemek kaşığı un 150 ml (1,5 çay bardağı) krema
İç ve Süsleme Malzemeleri:
1 paket bebek bisküvisi 15-20 adet çilek (isteğe bağlı farklı meyveler) Magnolia Tarifi Püf Noktaları Hem lezzeti hem de sunumuyla göz dolduran bir magnolia tatlısı yapmak için bazı püf noktalara özellikle dikkat edilmesi gerekir. Bu sayede tatlının her lokması eşsiz bir lezzet şölenine dönüşebilir.
Tatlının en üst kısmına eklenecek çileklerin servis esnasında hazırlanması önerilir. Bu sayede soğuma ve bekleme süresinde çileklerin suyu akmaz ve tatlı da sulanmamış olur. Pudingi hazırlarken kremanın ekleneceği zaman dikkatle belirlenmelidir. Puding biraz ılıdıktan sonra krema eklemesi yapılmalıdır. Tatlıya eklenecek bisküvilerin tamamen toz hâline gelmemesi, diş diş bir yapıda olması tatlının hoş bir dokuya sahip olmasına katkı sunar. Magnolia tatlısını buzdolabında üzerini streç film veya benzeri bir sarf malzemesi ile saklamak, tatlının üst kısmının kurumasını engeller.
Magnolia Yanında Ne İyi Gider?
Magnolia tatlısı ile birlikte sıcak ya da soğuk içecekler tüketilebilir. Soğuk havalarda kahve çeşitleri ya da çay ile oldukça iyi bir ikili olan magnolia tatlısı, sıcak havalarda cold brew ya da limonata gibi soğuk içeceklerle de tüketilebilir. Tatlı servisinde farklılık yakalamak isteyenler tatlı üzerine bir top dondurma ekleyebilir. İsteğe bağlı olarak file badem, fındık ya da toz Antep fıstığı gibi kuru yemişler de magnolia tatlısı ile birlikte iyi gidecek lezzetler arasında yer alır.
Magnolia Kaç Kalori?
“Magnolia kaç kalori?” popülerliği her geçen gün artan bu tatlıyı denemek isteyenlerin sıkça sorduğu sorular arasında yer alıyor. Tatlının kalorisi içerisindeki meyve, puding ve bisküvi oranına göre farklılık gösterebilir. Bu nedenle magnolia kaç kalori sorusunun yanıtı yaklaşık olarak verilebilir. Magnolia tatlısı genellikle çilek meyveli yapılır. Meyve olarak çilek kullanılan 1 porsiyon magnolia tatlısının yaklaşık olarak 450 kalori olduğu söylenebilir.
Ağızda dağılan Arby’s® lezzetlerini denediniz mi? Her biri birbiriyle yarışan muhteşem sandviçleri ile dünya genelinde kendi hayran kitlesine sahip olan Arby’s® doyurucu ve bir o kadar eşsiz öğünlerle buluşmak isteyenlerin vazgeçilmezleri arasına girmeyi başarıyor. Her yaştan kişiye hitap eden zengin ürün çeşitliliği arasından seçim yapmak kolay değil, yine de efsane sandviçlerin özel bir yere sahip olduğu biliniyor. Tariflerinde özgünlüğün yakalandığı,en taze ve kaliteli malzemeler ile hazırlanan Arby’s®’in efsane lezzetleri Tıkla Gelsin® ayrıcalıkları ile sizlerle. İşte o efsaneler…
Bu sandviçleri efsaneler arasına sokan özellikleri neler? Hangisi sizin damak zevkinize daha uygun? İşte yanıtlar…
Beef’n Cheddar
Arby’s®’in en sevilen, en popüler, en vazgeçilmez lezzetlerinden biridir Beef’n Cheddar. 4 saat boyunca ağır ağır pişen, piştikçe lezzeti katlanan roast beef ve eritilmiş cheddar muazzam bir uyum yakalıyor. Kavrulmuş soğanla tadına doyulmayan yumuşacık ekmeğin içine red ranch sos eklenerek efsanevi lezzet tamamlanıyor. Yalınlığın öne çıktığı tarif, tadı ile cömertliğini ortaya koyuyor. “Keşke olsa!” denmesi için açlığın beklenmesi gerekli değil, Beef’n Cheddar sandviç tek başına da Arby’s® imzalı tenders, çıtır çıtır soğan halkası, tırtıklı patates ve curly fries gibi atıştırmalıklarla da tüketilebiliyor.
Barbekü Deluxe
4 saat boyunca fırınlanmış roast beef ve çıtır çıtır soğanlar Barbekü Deluxe sandviçin imzası niteliğini taşıyor. İlk ısırıkta sizi karşılayan bu lezzet, cheddar peyniri ve tarife çok ama çok yakışan barbekü sosu ile birleşince yaşanan deneyim eşsiz hâle geliyor. Yumuşak susamlı ekmeği ile kalpleri ısıtan Barbekü Deluxe keyifli öğünlerin temelini oluşturuyor. Nasıl en sevilen Arby’s® lezzetlerinden olmasın ki? Barbekü Deluxe her seferinde efsaneler arasında özel bir yere sahip olduğunu hissettiriyor.
Arby’s® Melt
Adının tam karşılığını veren Arby’s® Melt, peynir tutkunlarının en sevdiği lezzetler listesinde ilk sıralardaki yerini koruyor. 4 saat boyunca fırınlanan roast beef ile eritilmiş cheddar peynirinin uyumuna şahit olanlar, anı yaşamanın keyfine varıyor. Taze ve yumuşak susamlı ekmeği, roast beef ve eritilmiş cheddar peynirini sarıp sarmalıyor. Arby’s® Melt efsanevi sandviçler arasında yer almayı sonuna dek hak ediyor. Açlığı lezzetle noktalamak isteyenlerin kalbinde özel bir yere sahip olan Arby’s® Melt’i siz de hemen denemelisiniz.
Roast Beef Deluxe
Katman katman mutluluk mu aradığınız yoksa doyurucu bir öğün mü? Beklentiniz ne olursa olsun Roast Beef Deluxe seçiminiz sonrası “iyi ki” diyeceksiniz. Arby’s® imzalı lezzetler arasında en çok tercih edilenlerden biri olan Roast Beef Deluxe susamlı ekmeğinin içinde roast beef etine ek olarak marul, soğan, domates, turşu, hardal, mayonez ve ketçap bulunuyor. Her biri özenle seçilen, kaliteli ve taze içerikleri ile fark yaratan Roast Beef Deluxe klasikleşen, efsane Arby’s® sandviçlerinden biri olarak öğünlerin enerjisini yükseltiyor.
Füme Kaburga Peynirli Baget Sandviç
Dillere destan bir lezzet… 16 saat fırınlanmış ve Arby’s®’in özel teknikleri ile fümelenmiş kaburga eti bu sandviçin tartışmasız başrolünde konumlanıyor. Onu destekleyen malzemelerin de hafife alınması imkânsız: mozarella peyniri ve mayonez hem baget ekmekle hem de füme kaburga eti ile sınırları zorlayan bir deneyimi sunuyor. Füme Kaburga Peynirli Baget Sandviç doyuruculuğu ile ayrı yaşattığı lezzet yolculuğu ile ayrı popülerliğe kavuşuyor. Birbirinden eşsiz Arby’s® efsaneleri artık her zamankinden yakınınızda. Tek yapmanız gereken Tıkla Gelsin® mobil uygulamasını ya da web sitesini ziyaret etmek ve kendi efsanenizi keşfetmek! Tıkla Gelsin® özel menüleri ve siparişlerde Tıkla Para kazanma fırsatı ile efsanelerle aranızdaki mesafeyi kısaltıyor.
Kış ayları geldiğinde, içimizi ısıtan ve vücudunuza enerji sağlayan lezzetli çorba tarifleri sofralarımızı zenginleştirir. Bu mevsimde, soğuk hava etkisiyle birlikte sıcacık bir kâse çorba içmek hem bedeninizi hem de zihninizi besleyebilecek huzur kaynağıdır. Siz de çorba tariflerine göz atarak lezzetli çorbalar hazırlayabilirsiniz.
Mercimek Çorbası
Mercimek çorbası, kışın vazgeçilmezlerinden biridir. Mercimek, protein ve demir bakımından zengin bir içeriğe sahip olurken soğuk günlerde vücut direncini de artırır. Sebzelerle zenginleştirilen çorba vitamin ve mineral deposu olarak sofralarınızı renklendirir.
Domates Çorbası
Taze domateslerle hazırlanan domates çorbası, içerdiği bileşenler sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir. Baharatlarla tatlandırılan çorba, sıcaklığı ve lezzetiyle soğuk kış günlerinde size enerji verir.
Yoğurtlu Kabak Çorbası
Yoğurt, çorbaya hafif bir dokunuş katarak onu daha besleyici hale getirir. Yoğurtlu kabak çorbası, vitamin ve lif bakımından zengin olan kabak ile yoğurdun muhteşem uyumunu sunar. Sindirimi kolaylaştırarak mideyi de rahatlatır.
Kremalı Sebze Çorbası
Kremalı sebze çorbası, soğuk kış günlerinde içinizi ısıtan bir lezzet şöleni sunan besleyici bir tariftir. Fırınlanmış sebzelerin muhteşem bir uyumuyla hazırlanır. Havuç, kereviz, patates gibi sebzeler, fırınlanarak özgün lezzetlerini korurken, çorbanın içine eklenen krema ile muazzam bir kıvama bürünür. Antioksidanlarla yüklü olan kremalı sebze çorbası, sağlıklı bir seçenek olmanın yanı sıra doyurucu özelliğiyle de öne çıkar. Baharatlarla tatlandırılarak zenginleştirilen bu çorba, sofralarınızı renklendirirken vücudunuza gerekli enerjiyi sağlar.
Mercimek Köftesi Çorbası
Mercimek köftesi malzemeleriyle hazırlanan bu çorba, protein ve lif bakımından oldukça zengindir. Baharatlarla lezzetlendirilen mercimek köftesi çorbası, sıcacık bir kâsede servis edildiğinde içinizi ısıtarak soğuk havalarda bağışıklığınızı güçlendirmeye destek olur.
Brokoli Çorbası
Brokoli çorbası, sağlık dolu bir lezzetin anahtarıdır. İhtiyacınız olan malzemeler: taze brokoli, soğan, sarımsak, patates, tavuk veya sebze suyu, süt ve baharatlardır. Başlarken soğanı ve sarımsağı soteleyerek yumuşayana kadar pişirin. Ardından doğranmış brokoli ve patatesi ekleyin. Sebzeler biraz piştikten sonra tavuk veya sebze suyunu ilave edin. Sebzeler tamamen yumuşayana kadar kaynatın. Sütü de ekleyerek çorbayı kremamsı bir kıvama getirin. Daha farklı brokoli çorbası tarifi için isterseniz yemek.com’u da inceleyebilirsiniz.
Bu akşam Kenan İmirzalioğlu’nun sunduğu ATV ekranlarında yayınlanan yarışma programı “Kim Milyoner Olmak İster”de Rabia Birsen Göğercin, tüm soruları doğru bilerek ulaştığı 1 milyonluk soruyu da açtırdıktan ve doğru cevapladıktan sonra nefes kesen yarışmada tam 1 milyon TL’lik ödülün sahibi oldu.
Rabia Birsen Göğercin kimdir? Rabia kaç yaşında? Nereli? Ne mezunu?
Aslen Konyalı ve uzun süredir Ankara’da ailesiyle yaşayan 24 yaşındaki Rabia Birsen Göğercin’in soyadı bazı yerlerde de Güvercin olarak geçiyor. Kendisi Gazi Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nden yeni mezun. Aynı zamanda yeminli bir izci.
Rabia Birsen Göğercin’in Koluna Ne Olmuş?
Hepinizin merak ettiği konuda, yarışma esnasında Kenan İmizalioğlu’nun sorusu üzerine açıklama yapan Rabia Birsen Göğercin (Güvercin) ailesinin yıllardır esnaf olarak hizmet verdiği Kasap dükkanında, geçtiğimiz sene kurban bayramında, bir dalgınlık sonucu, maalesef talihsiz bir kaza geçirerek, kolunu kıyma makinesine kaptırmış.
Rabia Birsen Güvercin, yarışmadan kazandığı 1 milyon TL ile ne yapacak?
Kendisi bu olayı bile yine yüzünden gülümsemesini eksik etmeyerek, “kıyma makime sarıldım kucakladım ve ambulansla hastaneye gittik. Doktor da bizi hoş geldin diye gülerek karşılayınca ben de aynı şekilde hoş bulduk dedim ve ameliyata alındım. Hem artık daha havalı bir kolum oldu” diye anlatıyor. “Başımıza her şey gelebilir. Her şeye alışırız ama sevdiklerimizin yüzündeki o acı, çok daha üzücü’ diyerek, kolunun kaybından çok, babasının bu duruma üzülmesine üzüldüğünü dile getirdi. İşte o anlarda biz ekran başında ve Kenan İmirzalioğlu da stüdyoda hıçkırıklarımıza ve göz yaşlarımıza engel olamadık.
Babasının büyük ısrarları üzerine aslında pahalı bir çözüm olan biyonik kol kullanmaya başladığını yine tatlı bir dille anlatan Rabia Birsen Göğercin, en sonunda babasının eğer bu kolu almazsan ben de parasını çöpe atarım dediği ve kabul etmek durumunda kaldığını söyledi. Şimdi ise kazandığı parayla, daha gerçekçiğ ve yumuşak dokulu olan bir estetik kol yaptırmak istediğini anlattı. Hastane sürecinde aynı odayı paylaştığı ve iki bacağını kaybettiği için tedavi gören oda arkadaşını da unutmayan Rabia, ona da protez konusunda yardımcı olmak istediğini vurgulayarak ne kadar yüce gönüllü olduğunu bir kez daha pekiştirdi ve ekrandan gönüllerimize taht kurdu.
Bravo sana Rabia Birsen Göğercin
Sevgili Rabia’nın, yüzünün güzelliği kalbine, kalbinin güzelliği de yüzüne yansımış. Bu kadar tatlı, sempatik ve kendini iyi yetiştirmiş onun gibi bir genç kızı tanıdığımıza çok sevindik. Ekran başında onunla birlikte hop oturup hop kalktık. Yaşadığı talihsiz olayla önce hüzün, sonra pozitif bakış açısıyla, umuduyla, aile değerlerine bağlılığıyla, hayat enerjisiyle ve her durumda mutlu olabilmeyi ve şükredebilmeyi bilmesiyle, ekran başındaki herkese harika bir hayat dersi verdi. Bravo sana Rabia!
Rabia Birsen Güvercin, 400.000 TL’lik soruyu bildikten sonra, bugüne kadar 1 milyon liralık soruyu açtırmaya hak kazanan 5. kişi olarak Atv’de Kenan İmirzalioğlu’nun sunduğu “Kim Milyoner Olmak İster” yarışmasında tarihe geçti. Peki Tüm Türkiye’yi ekran başına kilitleyen 1 milyonluk soru neydi?
İşte Rabia’ya sorulan 1 milyonluk Soru
Türkiye’deki 81 ilin adında, bu dört harften hangisi, diğer üçünden daha az bulunur?
Cevap seçenekleri ise şöyleydi:
A) Ş
B) V
C) G
D) H
Ben ilk bakışta hemen V harfi dedim ama sonra düşündükçe Ş de olabilir diye, şüpheye düştüm. Rabia da başta aynı şekilde düşündü, sonrasında tüm şehirleri harf sırasına göre tek tek sayarak üzerinden geçmeye karar verdi. Aşırı heyecandan dolayı haklı olarak, 81 şehrin ismini hatırlaması imkansızdı. Sonra Kenan İmirzalioğlu ona bölge bölge gitmesinin daha mantıklı olduğunu söyleyerek, mesela Marmara bölgesinden başlamasını tavsiye etti. Gerçekten hiç de kolay olmayan bu soruda hepimiz evde nefeslerimizi tutmuş halde Rabia’nın kazanması için dualar eder halde, gözyaşları içinde bulduk kendimizi. Uzun bir düşünme ve karar süresi sonucunda “B şıkkı V harfi” Son kararım demesiyle aynı cevabın yeşile dönmesi sonucu biz de sevinçten havalara uçtuk. Bu sayede 1 milyon TL’lik soruyu doğru cevaplayan Rabia da, büyük ödülün sahibi oldu.
İçinde 1 milyonluk sorunun cevabındaki harflerin geçtiği iller hangileri?
İçinde “Ş” harfinin geçtiği iller (Toplam9 adet)
Eskişehir Gümüşhane Kırşehir Kahramanmaraş Nevşehir Muş Şanlıurfa Uşak Şırnak
İçinde “H” harfinin geçtiği iller (9
İçinde “H” harfinin geçtiği iller (Toplam 9 adet)
Ardahan Eskişehir Gümüşhane Hakkari Hatay Kırşehir Kütahya Kahramanmaraş Nevşehir
İçinde “V” harfinin geçtiği iller (Toplam 5 adet)
Yalova Artvin Nevşehir Sivas Van
İçinde “G” harfinin geçtiği iller (Toplam6 adet)
Bingöl Gaziantep Giresun Gümüşhane Yozgat Zonguldak
1 Milyon TL kazanan Rabia’nın eline ne kadar geçecek?
“1 Milyon TL kazanan Rabia’nın eline ne kadar geçecek?” sorusuna Vergi Uuzmanı Ozan Bingöl cevap vermiş. “Bugünkü yarışmada 1 milyon liralık soruya doğru cevap veren yarışmacının eline net [1.000.000 – ((1.000.000₺ – 23.387 TL istisna) x %20 İntikal Vergisi Kesintisi) ile 804.677 TL geçecektir.” demiş (eğer internetteki bu bilgi doğru bilgiyse)
Kim Milyoner Olmak İster Yarışmasının Para Ödülleri Ne zaman Yapılıyor?
Bu soru da çok sorulmuş. Kim Milyoner Olmak İster yarışmasında kazanılan çeklerin karşılığında verilen para ödülü, ortalama 8-9 ay sonra kişinin beyan ettiği banka hesabına yatırılıyormuş.
Fatih Altaylı’nın Milyoner Yarışması Büyük Ödülüne Yorumu
Gazeteci Fatih Altaylı son yazısında, “2011’de 660 bin dolara denk gelen bu 1 milyon TL’lik büyük ödülün, bugün ancak 36 bin dolar ettiğini vurgulamış. “Ve bugün bu parayla değil bir ev bir otomobil, bir ahır ve bir el arabası alamazsınız” demiş. “O gün 3 Ferrari almaya yeten bu ödül ile bugün belki bir Fiat Egea alabilirsiniz. O da acele ederseniz, zam gelmeden alabilirseniz. Yoksa o da imkansız olabilir.” demiş. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Haydi yorumlarda buluşalım.
Cumartesi günlerini iple çekmeniz için işte bir sebep daha! Hürriyet Gazetesi‘nde iki haftada bir her Cumartesi tam 2 sayfa halinde size Bodrum‘da nerede ne yenir, nerede denize girilir? Nerede kalınır? Hangi konser, sergi veya tiyatro gösterisi nerede? hepsi hakkında kendi deneyimlerimizi Dilek Yeğinsü ve Kaan Yeğinsü olarak kaleme alıyoruz.
BODRUM’DA NELER OLUYOR ŞİMDİ DE HÜRRİYET GAZETESİNDE KENDİ KÖŞESİNDE
Ayrıca instagramda bütün Bodrum‘un ve Bodrum’a ilgi duyanların severek takip ettiği @bodrumdaneleroluyor sosyal medya platformu yanında artık Hürriyet‘de kendi köşesinde! “Dilek Yeğinsü ile Bodrum’da Neler Oluyor?”un da Hürriyet’deki özel köşesinde size o hafta Bodrum‘da katıldığımız tüm davet ve etkinliklerden haberler veriyor olacağım.
Hürriyet Gazetesi’ndeki Dilek Yeğinsü- ve Kaan Yeğinsü ile Gezgin sayfalarımızın önceki sayılarını Hurriyet.com.tr’den okumanız da mümkün.
Bu seneki yılbaşı dekorasyonu için yeni fikirler ve sevimli objeler ararken tavsiye üzerine Bimotif markasının ürünlerini inceledim ve tekstil ürünlerinden, hobi malzemelerine, aksesuarlardan, parti malzemelerine binlerce alternatif sunan birbirinden şık tasarımlar arasından zevkime ve bütçeme göre tercihler yaptım. Kendi web siteleri olan www.bimotif.com yanında Hepsiburada ve Trendyol dahil pek çok platformda satışta olan ürünler arasından, benim seçtiklerimi sizlerle de paylaşmak istedim.
Bimotif ürünleriyle Yılbaşı dekorasyon ve alışveriş fikirleri
Minyatür Yılbaşı Ağacımı Bimotif’de Buldum
Kim demiş kedili evde Yılbaşı ağacı olmaz diye? 🙂 Bimotif’in bu kırmızı beyaz ve yeşil ponponlu minyatür yılbaşı ağacı tasarımına tek kelimeyle bayıldım. (Yılbaşı kampanyasında Fiyatı: 164 TL) Başka renk kombinasyonları da var. Sitelerinden bakabilirsiniz. Süslemek için de pille çalışan peri ışıklardan aldım.
Bimotif Ponponlı Minyatür Yılbaşı ağacı
Bimotif’in atölyesinde sipariş üzerine tek tek hazırlanan tekstil ürünleriyle Yılbaşı masalarımız çok şık
Işıltılı kırmızı kumaş peçeteler, altın yaldızlı yuvarlak keten suplalar, beyaz dantelli jüt runner ve ahşap peçete halkalarıyla Yılbaşı masası için şöyle bir kombin yaptım. Kırmızı kumaş peçeteler 4’lü set halinde satılıyor. (4’lü set Fiyatı:140 TL)
Bimotif Işıltılı Kırmızı kumaş peçeteler, dantelli jüt runnerl ve ahşap peçete halkaları…
Çok şık ve farklı malzemelerden kurdeleler buldum. Tafta, pamuk, saten, grogren, organze, kadife vs… Aralarından konseptime uygun olan kırmızı ve yeşil kurdeleler seçtim ve sade, puantiyeli, pötikare ve desenli olanlardan farklı versiyonları, evin farklı yerilerinde bolca kullandım.
Bimotif Masa Örtüsü, Runner ve Kumaş Peçeteler
Bimotif’in masa örtüleri arasında doğal jüt malzemeler, ketenler, Osmanlı ipekleri gibi yine pek çok dokuma ve desen seçeneği var. Runnerlar için de aynı çeşitlilik söz konusu. İşte benim tercihlerim jüt ve dantelli runnerlar, Kırmızı ışıltılı kumaş peçeteler, ahşap peçetelikler, etrafı altın simli keten suplalar ile hazırladığım bir sunum…
Etrafı altın simli keten suplalar, şu anda indirimde ve böyle bir kalite için fiyatı da çok çok uygun. 6 adetlik seti: 110 TL. Bu devirde böyle bir fiyat, şaka gibi değil mi?
Bimotifin Yuvarlak suplaları en çok tercih edilen ürünlerdenmiş.
Pamuklu Yastık kılıflarımız da yine Bimotif’den
Bimotif Pamuklu Yastık Kılıfları
Yatak odasında da yılbaşı ruhunu yaşamak için bu pamuklu kumaştan yumuşacık yastık kılıflarını beğendim. Noel baba desenli bu yastık kılıfı, kenarları ponponlu kırmızı yastık kılıfı ile ikili halde satılıyor. (İkili set Fiyatı 199 TL)
Evimizin daha detaylı dekorasyon videolarına instagram üzerinden @DilekYeginsu hesabımdaki paylaşımlarımdan ulaşabilir, tüm Bimotif ürünlerine www.bimotif.com web sitesinden ulaşabilirsiniz.
Yalıkavak’ın Temmuz sıcağının bile rahatsız edemeyeceği derecede, hafif yaz esintili harika bir akşamda tanıştık Yalıkavak Birdcage 33 ile… Yalıkavak manzarasına hakim bir tepedeki, 11 odalı yine aynı isme sahip otellerinin hemen bitişiğindeki restoranda özel bir tadım akşamına katıldık. Ege ve Akdeniz mutfağından örneklerle, her Perşembe düzenlenen ve “Get Together” adını verdikleri bu Pop-up menü akşamlarından biri için ilk kez ziyaret ettiğim Birdcage 33, Bodrum Yalıkavak’da doğanın içindeki konumu ve ışıl ışıl Yalıkavak Marina manzarası kadar, zevkli mimarisiyle ve indirekt aydınlatmalarıyla da daha ilk bakışta çok hoşuma gitti. Mekan, yeşil ile pastel renklerin çok güzel harmanlandığı ve buna masmavi bir sonsuzluk havuzunun eşlik ettiği keyifli bir dekorasyona sahip ve baştan söyleyeyim ki, gelen misafir kitlesi çok nezih.
Uzun yıllar profesyonel çalışma hayatında farklı sektörlerde üst düzey yönetici olarak çalışma hayatını sürdüren, İstanbullu bir aile olan Tülin Karabük ve eşi Kıral Karabük’ün bir hayali olan şehir ve yoğun çalışma temposundan kaçarak yelkenli ile Ege’de seyrettikleri bir gün, yeşillikler içindeki bu araziyi görüyorlar ve alışık oldukları çalışma ritminin dinamiklerini değiştirerek, sevdikleriyle ve yeni tanışacakları misafirleriyle kaliteli bir hizmet anlayışı içinde bu güzellikleri paylaşmak istiyorlar.
Bodrum’da Neler Oluyor Platformu ve XY Dijital’in Kurucularından Dilek Yeğinsü, Birdcage 33 Yalıkavak’ın Sahibesi Tülin Karabük ve Birdcage 33 Boutique Hotelin genel müdiresi ile sohbet ederken…
Bu sebeple de, işletme anlayışı olarak, aslında çok daha fazla kişiyi aynı anda ağırlayabilecek ferah bir alanları olmasına rağmen, kalabalık grupları dip dibe, sırt sırta oturtmak yerine, pek kimselerin yapmayacağını yaparak, ambiyansı ve sunumları, en iyi ve en kaliteli şekilde yaşatmak adına, misafir kontenjanlarını yarı yarıya azaltmayı seçmişler. Bu sayede hem servis elemanları sizinle tek tek ilgilenip ekşi, tatlı vs tercihlerinizi öğrenerek mixolojiste beğeninize göre kokteyller hazırlatmayı amaçlıyor, hem de şef her masaya gelip, tek tek ilgileniyor ve tabak içerikleri ve kullanılan malzemeler hakkında bilgi veriyor ki, bu uygulamayı da az sonra bizzat yaşayarak öğreniyoruz.
Birdcage 33 Bodrum “GET TOGETHER” Pop-up Menüsünde O Gün Neler Vardı?
İlk gelen ve benim dünyaya benzettiğim sunumuyla hazırlanan Şeftali Carpaccio servisi sonrası masamıza uğrayan Şef Umut Ünleyen yemeğin içeriklerini anlattı. Şeftali dilimlerini kırmızı şarap sirkesi ve Balıkesir’den getirdikleri karadutta 1 gün boyunca bekletmişler. Üstünde semizotu kreması ve semizotu ile servis edilen bu başlangıç ile lezzet yolculuğumuzun startı da verilmiş oldu.
Birdcage 33 Bodrum Yalıkavak- Pop up Menüden Şeftali Carpaccio
Birdcage 33’de Şef Her Gün Taze ve Lokal Lezzetlerin Bizzat Peşinde
Her bir course sonrası, gelen tüm misafirlerle ve her bir masayla tek tek ilgilendi. Şef her gün bizzat pazara kendisi giderek “Günlük ve taze olarak ne varsa topluyorum” diyor anlatırken. Başarısının sırlarından biri de bu belli ki.
Şansımıza nefis bir havada, masmavi bir sonsuzluk havuzu yanında, şefin lokal üreticilerden ve bizzat gittiği lokal pazarlardan seçtiği taze malzemelerle ve mikro filizlerle hazırladığı yemekler arasında chilli kalamar, karides yağında levrek ve pekmezli kadayıfla sunduğu satsuma muhallebiyi tattık.
Şefimizin anlattığına göre, baby kalamarları chili biber ve zerdeçallı bir harçla kızartmış ve altınan Ege otlarından cibesle bir mayonez hazırlamış. Yanındaki kırmızı ve koyu yeşil sos ise tercihli tüketmeniz için Chili biberi ve yeşil biberden hazırlanmış ciddi acı soslar. Üstünde de tütsülenmiş Chili biberle servis ediliyor.
Taze bezelye püresi yatağında, karides yağıyla mantolama tekniğiyle pişirilmiş deniz levreği. Soğan confit ile ve üzerinde turp ve kişniş mikrofilizleri ile servis ediliyor.
Birdcage 33 Bodrum Yalıkavak- Levrek
Satsumalı muhallebi üzerinde pekmezli kadayıf ve yanında yine lime’lı satsuma sosu.
Ardından mutfakta olduğu kadar müzikte de yetenekli olduğunu gösteren bir performans sergilemek üzere Executive şef Umut Ünleyen, servis bitiminde bu kez de piyanonun başına geçti ve kulaklarımızın pasını sildi. Bir anda herkes nefesini tuttu ve tüm performansı soluksuz izledik. Bir anda hepimizi şaşırtıp, adeta şölenin sadece midede değil, kulaklarımızda da devam edeceğinin sinyalini vermiş oldu bu sayede. Gençliğimizden hatırladığımız Gangta’s paradise dahil bir çok keyifli parçayı yorumlayarak geceye unutulmaz bir nokta koydu.
Birdcage 33’de her akşam A la Carte menü bulunduğu gibi, Perşembe akşamları Pop up Menüsü bir ritüel olarak aynen devam ediyor. Hatta gelen büyük ilgi ve talep üzerine, Pazar akamları da yine piyano tınılarına bir de saksafonun büyüleyici sesinin eşlik ettiği Jazz Gecesi konseptiyle de Pop up Menü uygulamaları da başlamış.
Aynı yerde aynı isimle bir de 11 odalı butik otelleri bulunuyor ve Instagram hesaplarındaki son posttan gördüğüm kadarıyla çok lezzetli bir serpme kahvaltı sunumları var gibi görünüyor. Ballı ve lavantalı pişiden bahsediliyor. Kahvaltıda iyi pişi yapan yer bulmak çok önemli, o yüzden merak ettim. İlk fırsatta kahvaltısını da deneyip ayrıca yazacağım. 12 ay açık kalmayı hedefleyen Birdcage 33 , Yalıkavak’a ayrı bir tarz getirmiş diyebilirim. Mutlaka görülmesi gereken yerler listenize ekleyin derim. Rezervasyon yaptırmayı unutmayın tabi! 🙂
Yıllardır İstanbul’da İş kulelerinde gittiğim İtsumi Japanese Bodrum’da açıldığından beri aynı tazelik ve kalite ile gerçek Japon mutfağını korumaya özen göstererek hizmet veriyor. İstanbul Levent’de İş Kulelerinin girişinde de yıllardır severek gittiğimiz İtsumi Japanese son 3 senedir Bodrum’da da var anlayacağınız. Ülkemizde 19 yıllık bir restoran işletme olmak hele de Uzakdoğu mutfağı ile bu başarıya ulaşmak gerçekten azımsanmayacak bir başarı. İşte bu başarının Mimari Japon Horikoshi (Horisan) ve eşi Pınar Hanım’ın adeta aşklarının meyvesi Itsumi, İstanbul’dan sonra, Bodrum’un en kaliteli Japon restoranlarından biri olarak bu sene de hizmet vermeye devam ediyor. Eh hal böyle olunca biz de her sene keyifle ziyaret etmeye devam ediyoruz.
İtsumi Japanese Bodrumİtsumi Japanese Bodrum – Crispy ebi ten (Shrimp dynamite)
İtsumi Japanese Bodrum’da Japon Mutfağından Neler Denedik? Hangi lezzetleri Tavsiye Ediyoruz?İtsumi Japanese Bodrum – Somon Carpaccio
İtsumi Japanese Bodrum Nerede?
İtsumi Japanese Bodrum’da Cape Bodrum otel içerisinde yer alıyor. Bu sene teras kısmını iyice büyütmüşler çok daha keyifli bir yere dönüşmüş. Gün batımında gökyüzündeki pastel renkler ve ortam çok huzurlu. Deniz Manzarası zaten efsane. Bu sene otel içerisindeki yerlerini büyütüp açık alanda üstlerini sonsuzluk ağacı dekorasyonu ile kaplayarak zaten var olan müthiş Gündoğan Koyu manzarasına karşı ambiyanslarını daha da şık hale getirmişler.
İtsumi Japanese Bodrum’da Neler Yenir?
İtsumi Japanese, özellikle Şef Horikoshi’nin (Horisan’ın) hassas olduğu şekilde özüne bağlı bir klasik Japon mutfağı. Yani sonradan Amerikan kültürü etkisiyle değişmiş, o fast food zincirlerindeki esintileri burada bulmanız pek mümkün değil. Geceye kırmızı havyarla servis edilen tütsülenmiş somon carpaccio ile başladık. Bunu layığıyla tatmak için taze soğan ve altındaki ponzu soslu soğan dilimlerini içinde sararak rulo yaparak yeyin, çok seveceksiniz. Nasıl yapıldığını Youtube kanalımda yayınlanan aşağıdaki İtsumi Videomda izleyebilirsiniz. Üstelik bizzat Şef Horisan’ın eşi Pınar Hanım tarafından uygulamalı olarak gösterildi, sağolsun beni elleriyle besledi desem yalan olmaz.
İtsumi Japanese Bodrum – Suzuki Usuzukuri- Çok ince dilimlenmiş levrek
Gyozo bir çeşit Japon mantısı
İtsumi Japanese Bodrum – Japon mutfağından Dana etli Yaki Gyozoİtsumi Japanese Bodrum – Güveçte ton balığı
Arkasından gelen ve bizce gecenin yıldızı olan Yaki gyozo, dışının çıtırlığına karşın içinin bir o kadar sulu oluşu ve lezzeti ile şu ana kadar yurtiçi ve yurtdışında yediklerimiz arasında açık ara en başarılısı diyebilirim. Özellikle dana etlisi favorim. Gerçekten nefis bir şey. Muhakkak yenmeli.
İtsumi Japanese Bodrum Unagi
Yılan Balığı Unagi Harika
Acı soslu karides tempura (Shrimp dynamite ya da crispy ebi ten de deniliyor) ve levrek sashimi de birbirinden lezzetli idi. Yılan balığı ile yapılan Unagi, soya ve şekerden yapılan özel sosu ile damaklarımızda yer etti.
İtsumi Japanese Bodrum sushi çeşitleri – Ayrıca Vegan sushi / Vejeteryan sushi de yapıyorlar
Vegan ve Vejeteryan Sushi bile yapıyorlar
Üzerine ilk defa burada denediğim, aslında Meksika mutfağındaki fajita’ya benzettiğim güveçte ton balığı da başarılı bir lezzetti. Ancak sushilere özel bir parantez açmalıyım. Hepsi birbirinden taze ve aldığınız ilk parçada tüm malzemenin kalitesi hemen kendini hissettiriyor. Vejeteryan ve veganlara yönelik hazırlanmış avokadolu sushi ise sırf bunun için sizi Itsumi’ye getirecek özel bir lezzet. Sushiyi tam orijinal Japon tarzında yapıyorlar ve öyle çok sıkıştırılmış pirinçli olmuyor. Bu hali bana daha çok hitap ediyor. Çeşitler arasında talep üzerine menüye ekledikleri “Vegan sushiyi” duyunca vegan arkadaşlarımız çok sevindi. Merak edip tadına bakınca, biz de gayet beğendik çünkü ummadığımız kadar iyi çıktı. Avokado ve İncecik havuç dilimleri bu sushiye çok yakışmış.
İtsumi Japanese Bodrum – mangolu moshi Japon tatlısı
Japon Tatlılarından Moshi’yi başka yerlerde normalde tercih etmem, burada özellikle mangolusunu etrafındaki incecik nişastalı hamuruyla ve ferahlatıcı tadıyla çok sevdim. Homemade matchalı dondurması da koyu kıvamıyla ve kremsi dokusuyla çok başarılı. Orijinal Japon Kültürünü Bodrum’da yaşamak için kesinlikle en doğru noktalardan birisi olan İtsumi Japanese Bodrum’u ilk fırsatta ziyaret etmelisiniz.
Yalıkavak Marina’nın karşı sokağına girer girmez hemen sağda, Feraye Meyhane Bodrum’u göreceksiniz. Sıcak, samimi ve çok sempatik bir mekan. En işlek sokaklardan birinde (Özkan Sokak) hemen yolun kenarında konumuyla, hem mekandasınız, hem de caddenin üstünde adeta. Temmuz sıcağında püfür püfür Yalıkavak havası da doğal bir klima etkisi yapıyor. Gün batımının büyüleyen renkleriyle, nefis bir geceye, tam bir Ege meyhanesi konseptinde, bembeyaz pırıl pırıl bir ambiyansın enerjisiyle başlıyorsunuz. Unutmadan.. Mekan Yaz-Kış açıkmış.
Feraye Meyhane Bodrum’da her Cumartesi Buzuki Hakan ve Pelin Canlı Müzik Gecesi
Herkes normalde ısrarla hep sahne önü masa ister ya hani, Feraye Meyhane Bodrum’da buna hiç gerek yok, çünkü ince uzun bir iç ve dış mekan hayal edin ve sahne alan tüm sanatçılar her bir masaya tek tek yanınıza gelerek, şarkılar söylüyor ve eğlenceye illa ki sizi de dahil ediyor. Biz Buzuki Hakan ve Pelin’in sahnesi olduğu, geçtiğimiz Cumartesi akşamı oradaydık. Dış kısımda masa tercih ettik ama tüm eğlencenin her an içindeydik.
Meze dolabı oldukça çeşitli. Bizim seçtiklerimiz arasında, özellikle portakallı enginara tek kelimeyle bayıldım. Normalde masadaki, enginar yemeyenler bile tavsiyem üzerine bi’ tadına baktı ve bu lezzete inanamadı. Klasik deniz börülcesinden sıkıldıysanız, burada ekşili Ege otlu yorumunu siz de çok seveceksiniz eminim. Haydari, tam tekmil fava, kabak çiçeği dolması, girit ezme, köpoğlu gibi denediğimiz bütün mezeler birbirinden lezzetliydi.
Feraye Meyhane Bodrum’da Canlı Müzik Akşamı Nasıldı?
Pelin ve Buzuki Hakan’ın canlı performansıyla ambiyans daha da keyifli hale geldi. Hatta Yalıkavak’taki Feraye Meyhane gerçekten son dönemde gittiğim en eğlenceli mekan oldu diyebilirim. Özellikle de Pelin Hanım ve Buzuki Hakan’ın olduğu akşamı şiddetle tavsiye ederim. Mekanın nerdeyse her köşesinde adım atmadık yer bırakmayan, seyircisi ile bu kadar bütünleşen bir sanatçı son dönemde az gördüm. Birbirinden güzel Ege müzikleriyle seyirciyi bir anda coşturuyor. Sadece Yunanca şarkılar söylenmiyor, varsa Türkçe aranjmanları da söylüyor ve rahatça eşlik edebiliyorsunuz. Ayrıca sevilen popüler şarkılar (Sezen Aksu’dan Begonvil, Nilüfer’den Ta uzak yollardan vs) ya da eğlenceli türküler de geceye eşlik ediyor.
Pelin’in sahnesi gerçekten müthiş, enerjisi hemen insana geçiyor. Çok da esprili. Huysuz Virjin tadında şakalar patlatıyor arada. Biz de nasibimizi aldık tabi. Neler oldu merak ediyorsanız yukarıdaki videoyu muhakkak izleyin derim! Bir ara şarkıdaki “Kaldım duman içi dağlarda… Sevgili yağrim nerelerde?” dizelerine, kendi kendine “Pelin aldı kaçtı!” diye cevap verdiğini, sonradan videolarımızdan farkettim. Gecenin sonuna doğru tüm masalar ayakta müthiş keyifli geçen gece bitmesin diye sanatçıyı adeta konserde bis yapmaya çağırır halde bulduk kendimizi.
Ara sıcaklardan tereyağında karides tam kıvamında pişirilmişti, özellikle yağına ekmek banmalara doyamadık. Paçanga böreği ise yağ çekmeden çıtır çıtır kızartılmıştı. Masadaki diyette olanlar bile “Ah valla böylesini bulmuşken bırakamam” dedi ve anın ve lezzetlerin tadını çıkardı. Ana yemek olarak, et, balık, köfte tercih edebiliyorsunuz.
Feraye Meyhane Bodrum’da Canlı Müzik Akşamlarında fiks menü servs ediliyor
Canlı müzik akşamlarında, Meze, ana yemek, içecek ve meyve tabağı, fiks menü şeklinde, fiyata dahil. Bu arada mekanı bize tavsiye edenler söylemişlerdi ama açıkıcası pek inanmamıştım Gerçekten de Akşamın başında nezaketen gülümseyip, birbirimize “İyi akşamlar” dileyerek selamlar verdiğimiz yan masalarla, akşamın ilerleyen saatlerinde, hep beraber kaynaşmış, ağzımız kulaklarımızda, göbecikler atarken bulduk kendimizi. Hatta Yetmedi! Bir ara mekandan sokağa taştık ve kol kola omuz omuza sirtaki ile halay karışımı hünerlerimizi sergiledik hep beraber. Anlayacağınız o akşam keyifli yeni dostluklar da kurduk Feraye’de. Yoldan geçenler bile hemen havaya giriyor ve mekanın önünde sıralar oluşuyor bir anda girebilmek için. Neredeyse haftada 3 kez, bir canlı müzik akşamı var. Siz siz olun rezervasyon yaptırmayı unutmayın.
Bu yazımda size Yeni İstanbul Havalimanı‘nda, bizim de yeni deneyimleme imkanı bulduğumuz ve üst üste yaptığımız onca seyahat yorgunluğumuza rağmen, müthiş keyif aldığımız, ayrıcalıklı İGA Pass Premium servislerinden bahsedeceğim. Çünkü kendinizle birlikte çocuklarınız dahil, tüm sevdikleriniz için, günlük ve yıllık üyelik paketleri sunan İGA Pass, birbirinden cazip hizmetler sunuyor. Uçak indiğinde körükten karşılama, İGA Pass Lounge alanına Buggy araçlarla götürülme ve uğurlama hizmetlerine; havalimanı içinde sunulan ulaşım imkanlarından, vale ve otopark olanaklarına kadar pek çok detayın düşünüldüğü İGA Pass premium servisler ile yolculuğunuza dair ihtiyaç duyabileceğiniz pek çok şey size sunulmuş diye özetleyeceğim ama, en iyisi, siz de o an orada yanımdaymışsınız gibi, adeta “yaşatır” tarzda kaleme aldığım için, çok sevdiğinizi her fırsatta dile getirdiğiniz yazım tarzımla, gelin biraz da detayları benden dinleyin bakalım. 🙂
İGA Pass Yeni İstanbul Havalimanı içi transfer, karşılama uğurlama hizmeti / İGA Pass Meet and Greet
1 Hafta İçinde Nereleri Gezdikten Sonra İGA Pass ile Tanıştık?
Geçtiğimiz hafta çılgın bir seyahat programımız vardı. Nerelere gittiğimizi, kaç şehir gezdiğimizi, sohbet esnasında arkadaşlarıma anlatırken bile yoruluyorum, o derece! Bodrum‘dan İstanbul‘a, İstanbul‘dan Merzifon‘a uçtuk, oradan araçla geçtiğimiz Çorum‘da (ki, o da ayrı bir yazı konusu) Sevgili Demet Sabancı ve kurucusu olduğu T-One Derneği’nin (Türkiye One Derneği) basın gezisine katılarak, tanıtımına katkıda bulunmak amacıyla, 2 gün boyunca Alacahöyük, Hattuşa, Yazılıkaya gibi Eski Tunç Çağı ve Hitit dönemine ait antik kentleri ve açık hava müzelerini gezdik. Ardından 2,5 saatlik kara yolculuğuyla Ankara‘ya geldik ve oradan da Yeni İstanbul Havalimanı‘na vardık.
Normalde İstanbul‘dan Bodrum‘a uçacağımız uçak, varışımızdan sadece 1 saat sonra kalkacak olmasına sevinirken, THY yaklaşık 3 saate yakın bir rötar duyurusu yapınca, bizim akşam 24:00 gibi Bodrum’da olup, çocuklarımıza (Canım kedilerimiz Viski ve Baileys’den bahsediyorum tabi ki) bir an önce kavuşma hayalimiz de, 4 saat kadar ertelenmiş oldu. İyi de, gecenin bir yarısında, dere tepe, her gün kilometrelerce yol yürüyüp antik kent gezmekten bitap haldeyken ve artık ayaklarımızın üzerinde zor dururken, elimizde eşyalar, sırt çantası ile bu devasa havalimanı içinde onca yolu nasıl katedecektik ve bu 4 saat nasıl geçecekti? Tam da bunları düşünürken, aklıma hemen, henüz geçenlerde instagram’da karşıma çıkan ve “Premium Bir Havalimanı Deneyimi Sunuyor” diye ilgimi çeken “İGA Pass” hizmeti geldi.
İstanbul Yeni Havalimanı’ndaki İGA Pass Servislerinde Neler Var?
Karşıma çıkan tanıtımında şöyle diyordu: “Her uçuşunuzda ayrıcalıklı bir İstanbul Havalimanı deneyimi yaşamak istiyorsanız İGA Pass üyelik paketleri ile bu isteğinizi kolayca gerçekleştirebilirsiniz.” İyi de neydi acaba bu “Premium” İGA Pass Servisleri? Hemen inceledim. Bakın şimdi içeriğinde neler var ve biz hangilerinden faydalandık hemen anlatayım!
İGA Buggy: İstanbul Havalimanı’nın farklı noktalarında konumlandırılmış golf arabası konseptindeki İGA Buggy’ler ile uçuş kapınıza hızlı ve keyifli bir deneyim eşliğinde ulaştırılıyorsunuz. Yeni İstanbul Havalimanı’nın adeta bir şehir kadar büyük olduğunu göz önüne aldığınızda, bu çok büyük bir konfor sağlıyor. Kişiye özel veya grup şeklinde tercih edebileceğiniz Buggy’ler sayesinde, havalimanı içinde vakit kaybetmeden istediğiniz yere varabilmeniz mümkün.
İGA Meet & Greet: İstanbul Havalimanı’nda size özel atanmış bir “Welcome Agent” eşliğinde karşılanıp, bavullarınızın alınıyor ve transferinizin gerçekleştiriliyor ve yorucu detaylarla siz değil, sizin yerinize o uğraşacak oluyor 🙂
İGA Fast Track: İGA Fast Track (Hızlı geçiş) hizmeti sayesinde hem havalimanı’na girişte, hem de uçağa binerken, kalabalık güvenlik kontrolleri önünde saatlerce sıra beklemek zorunda kalmıyorsunuz ve sizin için özel olarak oluşturulan özel geçiş noktalarından ilerleyerek uçağınıza, uzun uzun sıra beklemeye gerek kalmadan yetişiyorsunuz.
İGA Vale & Otopark: İGA Valet sayesinde, otopark ihtiyacınızdan, araçla ilgili teknik servis gereksinimlerinize kadar aracınızla ilgili tüm beklentileriniz anında karşılanıyor.
Günlük İGA Pass Paketimiz Sayesinde Biz Hangi Ayrıcalıkları Yaşadık?
Yukarıda bahsettiğim rekorlara imza atacak yoğunluktaki bir seyahat programıyla, 1 hafta içerisinde binlerce kilometre yol katettiğimiz ve bir an önce Bodrum’daki evimize kavuşma hayalleri kurduğumuz bir anda, aldığımız rötar haberiyle boynumuzun büküldüğü bir haldeyken, igapass.com web sitesi veya İstanbul Airport mobil uygulaması üzerinden organize edilebilen günlük İGA Pass hizmetini ilk kez deneyeceğimiz için biz de açıkcası neler olacağını sizler gibi merak ediyorduk.
İGA Pass Yeni İstanbul Havalimanı içi transfer, karşılama ve uğurlama hizmeti / İGA Pass Meet and Greet
Buggy ile IGA Pass Welcoming Agent tarafından Uçak Kapısında Karşılandık
Mesela Ankara’dan İstanbul’a geldiğimiz uçak, körüğe yanaştığında, acaba söz verdikleri gibi bizi hemen çıkışta karşılayacaklar mıydı bakalım? Bu anlarımızı spontane yaşarken, tüm o yorgunluğumuzla anlık hikaye videolarıyla instagramda siz değerli takipçilerimizle de paylaştık. Instagram Sabitlenmiş hikayelerimizde İGA PASS başlığı altında gece yarısı o yorgun argın halimizi ve çıkışta koridorun sonunda bizi üzerinde ismimin yazılı olduğu tabletle karşılayan karşılama elemanı ve özel bir Buggy araç olduğunu gördüğümüzdeki mutluluğumuzu ve enerjimizin bir anda yükselmesini adım adım aynen görebilirsiniz.
Bagajımız bizim yerimize alındı ve Business Class Check-in Bankosuna Buggy ile götürüldük
Bu kadar seyahat trafiğimiz arasında, Ankara’dan İstanbul’a, oradan da Bodrum’a geçişi, bağlantılı uçuş yapmayı baştan düşünemediğimiz için, önce gidip bavulumuzu almamız gerekiyordu. O yüzden ilk iş bagajımızı almaya gittik beraberce. Bizim yerimize döner bandın üzerinden bavulumuzu onlar aldılar ve elimizdeki tüm eşyalar aracın arkasına yüklendi. Bu sırada biz sadece araç üzerinden izlemekle yetindik 🙂
Sonrasında bagajımızla beraber tekrar check-in bankosuna gittik. Burada da tahmin edeceğiniz üzere yine sıra beklemeden hemen Business class bölümünden, bagajımız verilerek check-in işlemimiz bizim için yaptırıldı.
İGA Pass Yeni İstanbul Havalimanı içi transfer, karşılama uğurlama hizmeti / İGA Pass Meet and GreetİGA Lounge / İGA Bekleme Salonu
Kontrol Noktasından Fast Track ile Hızlıca Geçirildik ve IGA Lounge’a (Özel Bekleme Salonuna) Getirildik
Sonrasında biletlerimizle beraber Kontrol noktasından, Fast-track ayrıcalığı ile ayrı bir bankodan hızlıca geçirildik ve tekrar Buggy aracımızla İGA lounge’a (özel Bekleme salonuna) kadar getirildik. Oradaki ikramlar içinde sıcak ve soğuk yemekler arasında neler olduğuna bakacak kadar son bir enerjiyi kendimizde bir anda buluverdik. Saat kaç olursa olsun, açık büfeden yiyecek sağlıklı bir şeyler ve sıcak-soğuk içecekler bulabilmek harika geldi.
İstanbul Havalimanı İGA Lounge Open Buffet / İGA Bekleme Salonu Açık BüfeİGA Lounge Open Buffet / İGA Bekleme Salonu Açık Büfe
Ana yemek ve zeytinyağlılar kadar, sıcak ve soğuk içecek alternatifleri arasından da tercihimizi yaparak, hemen cam kenarından dışarı bakan, ayakları uzatabileceğimiz pufları da bulunan rahat koltuklarımıza uzandık ve telefonlarımızı da hemen altımızdaki prizlerde şarj ederken, bir yandan da kendimizi şarj etmiş olduk.
İGA Lounge Open Buffet / İGA Bekleme Salonu Açık BüfeİGA Lounge Open Buffet / İGA Bekleme Salonu Açık BüfeİGA Lounge Working Office / İGA Bekleme salonu Çalışma Deski
Bekleme salonunda ayrıca arzu edenlerin kullanması için desktop ve printer’ın da bulunduğu çalışma masası da mevcut. Yani buradayken eğer mecbur kalırsanız, iş takibinizi de yapabiliyorsunuz.
İGA Lounge Open Buffet / İGA Bekleme Salonu Açık Büfesinde Tiramisu ve Cheesecake de servis ediliyordu
Boarding Time’ın Yaklaşmasını 15 dakika önceden Yanımıza gelerek Haber Verdiler
Bir yandan mini tiramisumu kaşıklayıp, bir yandan çektiğimiz videoları editlerken ve zamanın nasıl geçtiğini anlamadan uzanırken, diğer taraftan da, karşımızdaki ekrandan anlık uçak bilgilerini takip ediyorduk ki, boarding time’ın yaklaştığını haber vermek üzere ekipten bir arkadaş geldi ve 15 dakika sonra Buggy ile bizi alıp, gate’e götüreceği bilgisini verdi. Lounge çıkışında buluştuk ve elimizdeki eşyaları alarak, bizi yine kapıya kadar Buggy ile götürerek bıraktı ve iç hatlardaki ilk İGA Pass maceramız bu şekilde keyifle sona ermiş oldu.
İGA PASS Üyelik Fiyatları Nasıl?
Bunun en güncel ve detaylı içerik bilgileri için siz yine de İGA Pass web sitesine bakın ama kısaca şunu söyleyeyim. Evet ben artık Bodrum’da yaşadığım için şimdilik tek seferlik kullandım, ancak sık sık seyahat edenler için yıllık paketleri de var. Mesela 1 yılda 10 kere uçtuğunuzu düşündüğünüzde, artı 1’de misafirinize kullandırabildiğiniz için, her sefer için tüm bu hizmetler, kişi başı yaklaşık 250 TL’ye geliyor.
Sabaha Karşı 04:00 gibi Bodrum’da evimize varıp, çocuklarımıza kavuştuk
Evimize vardığımızda iki boncuğumuz da bizi kapılarda karşıladılar. Aman ne özlemişler. Bir muameleler bir yerlerde uzanıp, göbüşlerini açmalar filan. Sevgili komşumuz sağolsun her gün gelip ziyaret ederek, eksikleri var mı diye kontrol etti, sevdi oynadı ama, ben tabi ana yüreği, hemen koşup ilk iş, kapları temizleyip, mamalarını sularını tazeledim. Sonuçta onlar da, gecenin o vaktinde annelerinden bi’ nevi bir İGA Lounge benzeri hizmet aldılar yani anlayacağınız 🙂 Normalde onlarla ilgilenecek halimiz kalmamış olacaktı ama arada güzelce dinlenebildiğimiz için, ikisiyle de biraz oyunlar oynadık, güzelce hasret giderdik. Ne zamanki ilgileri azaldı dedim ki tamam artık ben de gidip uyusam iyi olur. Ertesi sabah ise kaldığımız yerden aynen devam. Öpücükler öpücükler… Anlayacağınız günün sonunda oldukça keyifli bir deneyim yaşamış olduk ve bu yüzden bunu sizler için de kaleme alarak paylaşayım istedim. Hatta üşenmedim ve tüm süreci çok keyifli bir video haline getirdim. Üşengeçşef Youtube Kanalında İGA Pass Hizmeti videosunu izlemek için buraya tıklamanız yeterli. Ayrıca bu tarz videolarımın gelmesini istiyorsanız, siz de ABONE olmaya üşenmeyin, olur mu? 🙂
İGA Pass hizmetlerinde bunlara ilaveten kişiye özel terminal deneyimine dayanan, şu hizmetleri de sunuyorlar.
İGA Meet & Greet VIP : Özel veya tarifeli uçuşlarınızda tercih edebileceğiniz Genel Havacılık Terminali’nde, sizin için ayrıcalıklı bir terminal deneyimi sunan İGA Meet & Greet VIP, iç hat, dış hat ve transfer süreçlerinizde işlemlerinizi hızlı bir şekilde gerçekleştirmenize olanak tanırken özel olarak dizayn edilmiş bekleme salonundaki ikramlarla da yolculuk keyfinizi artırıyorlar.
İGA Meeting Lounge: Videosunda izledim. İstanbul Dış Hatlar Gelen Yolcu katındaki İGA Meeting Lounge, karmaşadan uzak, keyifli bir buluşma noktası olmuş. Özel uyuma kabinleri bile varmış. O da başka bir sefer, yurt dışına çıktığımızda denenmek üzere yapılacaklar listemizde.
İGA Pass ayrıcalıklardan faydalanmak için igapass.com web sitesi veya İstanbul Airport mobil uygulaması üzerinden ilgili hizmetleri inceleyebilirsiniz.
İGA PASS Hizmetinin sunduğu İGA Lounge’dan Gate’e doğru gitmek üzere, artık ayrılık vakti…
İGA Pass ayrıcalıklarından yıllık veya günlük üyelik paketleri satın alarak faydalanabilirsiniz. İGA Pass’in yıllık paketleri arasında İGA Plus, İGA Extra ve İGA Premium seçenekleri bulunurken günlük paketleri arasındaysa İGA Daily ve İGA Daily Kids alternatifleri yer alıyor.
İGA Pass Plus: Kendiniz dışında bir misafirinizle daha Hızlı Geçiş, Öncelikli Check-in, Lounge ve Buggy hizmetlerinden faydalanabileceğiniz İGA Pass Plus, aynı zamanda en cazip fiyatlı yıllık üyelik paketi sayılıyor.
İGA Pass Extra: Hızlı Geçiş, Öncelikli Check-in, Havalimanı Lounge ve Buggy hizmetlerinin yanı sıra 30 gün Vale & Otopark hizmetlerinden de faydalanabileceğiniz İGA Pass Extra da kendinizle birlikte bir misafirinizi daha kapsıyor.
İGA Pass Premium: Hızlı Geçiş, Öncelikli Check-in, Lounge, Buggy ve 90 gün havalimanı Vale & Otopark hizmetleri dışında 10 kez Şehir İçi Transfer hizmetinden yararlanabildiğiniz Premium pakete dilerseniz 2 misafirinizi daha dahil edebilirsiniz.
İGA Pass Daily: Yıllık üyelik dışında günlük olarak İGA Pass hizmetlerinden faydalanmak isterseniz 24 saat boyunca Hızlı Geçiş, Öncelikli Check-in, Lounge ve Buggy ayrıcalıkları sunan İGA Pass Daily’i tercih edebilirsiniz.
İGA Pass Daily Kids: İGA Pass Daily paketine çocuklarınızı da dahil etmenizi sağlayan İGA Pass Daily Kids, 24 saat boyunca sizin için geçerli olan hizmetlerden çocuklarınızın da faydalanmasını sağlıyor.