Ana Sayfa Blog Sayfa 7

Evo’s Angels Dergisi – Dilek Yeğinsü Röportajı

0
Evo's Angels Dergisi - Ocak 2019 - Dilek Yeğinsü / Üşengeç Şef Röportajı
Evo’s Angels Dergisi – Ocak 2019 – Dilek Yeğinsü / Üşengeç Şef Röportajı

Dilek Yeğinsü röportajı

Evo's Angels Dergisi - Ocak 2019 - Dilek Yeğinsü / Üşengeç Şef Röportajı
Evo’s Angels Dergisi – Dilek Yeğinsü / Üşengeç Şef Röportajı – Sayfa 1
Evo's Angels Dergisi - Ocak 2019 - Dilek Yeğinsü / Üşengeç Şef Röportajı
Evo’s Angels Dergisi – Dilek Yeğinsü / Üşengeç Şef Röportajı – Sayfa 2
Evo's Angels Dergisi - Ocak 2019 - Dilek Yeğinsü / Üşengeç Şef Röportajı
Evo’s Angels Dergisi – Dilek Yeğinsü / Üşengeç Şef Röportajı – Sayfa 3
Evo's Angels Dergisi - Ocak 2019 - Dilek Yeğinsü / Üşengeç Şef Röportajı
Evo’s Angels Dergisi – Dilek Yeğinsü / Üşengeç Şef Röportajı – Sayfa 4
Evo's Angels Dergisi - Ocak 2019 - Dilek Yeğinsü / Üşengeç Şef Röportajı
Evo’s Angels Dergisi – Dilek Yeğinsü / Üşengeç Şef Röportajı – Sayfa 5
Evo's Angels Dergisi - Ocak 2019 - Dilek Yeğinsü / Üşengeç Şef Röportajı
Evo’s Angels Dergisi – Dilek Yeğinsü / Üşengeç Şef Röportajı – Sayfa 6
Evo's Angels Dergisi - Ocak 2019 - Dilek Yeğinsü / Üşengeç Şef Röportajı
Evo’s Angels Dergisi – Dilek Yeğinsü / Üşengeç Şef Röportajı – Sayfa 7
Evo's Angels Dergisi - Ocak 2019 - Dilek Yeğinsü / Üşengeç Şef Röportajı
Evo’s Angels Dergisi – Dilek Yeğinsü / Üşengeç Şef Röportajı – Sayfa 8

Mardin Gezisi

1
usengec sef mardin gezilecek yerler
Kaan ve Dilek Yeğinsü – Mardin Hatırası

Şimdiye kadar gördüğümüz her yerden çok daha farklı ve büyülü bir güzelliği olduğuna dair methini öyle çok duymuştum ki, Sofra Dergisi ve Türk Telekom‘dan, #SofraBuluşmaları kapsamında 2 günlük Gastronomik Mardin Turu daveti gelince, bu harika ekiple, Mezopotamya’nın incisi Mardin‘i gezme fikrini çok sevdik. Toplamda 36 saat geçirdiğimiz Mardin’de, dolu dolu bir programla hem Sevgili Nedim Atilla‘nın anlatımıyla şehrin en ikonik yerlerini ziyaret ettik, hem de tarihi dokusuna, harika coğrafyasına ve dünya iyisi insanlarına hayran kaldığımız bu taşın, inancın ve lezzetin şehri kabul edilen, “Medeniyetler beşiği” kadim toprakların her köşesinde güzel anılar biriktirdik.

Mardin’e Ulaşım Nasıl?

Sabah erkenden uçacağımız için, tüm ekip İstanbul Atatürk Havalimanı‘nda buluşup, Türk Hava Yolları’nın tarifeli uçağıyla yaklaşık 2 saatte Mardin Havaalanına vardık. Buradan şehir merkezine gitmek üzere minibüslere binebildiğiniz gibi, araç da kiralayabiliyorsunuz. İlk iş, tur otobüsümüze atladık ve Artuklu’daki 5 yıldızlı Erdoba Elegance Hotel‘e eşyalarımızı bırakarak, hiç zaman kaybetmeden şehri keşfe çıktık. Dile kolay, Sümerler, Hititler, Asurlar, Urartular, Persler, Romalılar, Selçuklular, Bizanslılar, Araplar, Osmanlılar dahil olmak üzere tarih boyunca pek çok farklı kültüre ev sahipliği yapan bir şehir Mardin.

usengec sef dilek kaan yeginsu mardin
Üşengeç Şef ve Deklancheur ile Mardin Gezisi Başlasın!

Mardin Nerede?

İpek Yolu üzerinde yer alan ve Yukarı Mezopotamya‘nın en eski yerleşimlerinden olan Mardin, Güneydoğu Anadolu bölgesinin de önemli şehirlerinden biri. “Gecesi gerganlık, gündüzü seyranlık” deniliyor Mardin için. Tabi bu söz Eski mardin için geçerli olmalı. Çünkü yeni Mardin çarpık yapılaşma, çanak anten karmaşası ve betonlaşmadan bayağı bir nasibini almış maalesef.

Mardin’e Hangi Aylarda Gitmeli?

İstanbul’da hava 2 C dereceler civarında ve bol sağanak yağmurlu olmasına rağmen, şansımıza Aralık ayında bizi güneşli ve enfes bir gökyüzü karşıladı Mardin’de. Bizden önceki 2 gün boyunca devamlı yağmur yağmış oysa. Tedbiren yanımıza termal içlikler, eldivenler, atkılar almıştık ama gün içinde en çok güneş gözlüğüne ihtiyacımız oldu desem yeridir. Güneşin tepede olduğu saatlerde, mantomuzun önü açık şekilde hiç üşümeden gezdik. Hava kararırken tabi karasal iklimin gereğiyle, aniden serinledi, Allahtan her türlü hazırlığımız vardı ama hiç yağmur yağmaması rahatça gezmemizde büyük kolaylık oldu gerçekten.

mardin gorulecek yerler 2

Mardin Gezisi

Öğrendiğimiz kadarıyla, eğer her yeri yemyeşil haliyle görmek istiyorsanız, Nisan Mayıs en güzel aylar. Yazın aşırı sıcak olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Bu arada konaklama için Eski Mardin’deki otantik mimarili otelleri seçerseniz, şehrin en ikonik yerlerine yürüyerek ulaşabilirsiniz.

usengec sef mardin gezi
Üşengeç Şef Dilek Yeğinsü ile Mardin Gezisi

Mardin’de Görülecek Gezilecek Yerler

Mardin’de görülmesi gereken yerlerin başında “Kartal yuvası” da denilen Mardin Kalesi ve eski Mardin’deki sarı rengi taş mimarili konaklar geldiği gibi, inanç turizmi kapsamında en çok Hz. Muhammed’in ayak izinin bulunduğu Hatuniye Medresesi, Sakal-ı Şerif’in bulunduğu Ulu Cami, Zinciriye ve Kasımiye Medreseleri; ayrıca Süryanilerin kutsal kabul ettiği Turabdin Dağı’ndaki Mor Gabriel Manastırı ile Meryem Ana Kilisesi, Kırklar Kilisesi, Deyrulzafaran Manastırı, Mor Yakup Manastırı, Mor Dimet Manastırı ve Yezidilerin Midyat köylerindeki tapınakları, Darka Antik Kenti, Mardin Kent Müzesi ve Sabancı Müzesi de ziyaret edilecek diğer önemli noktalar arasında.

Mardin’in Hoşgörülü ve Efendi İnsanları

Mardin’de tanıştığımız insanlar inanılmaz efendi, güleryüzlü ve misafirperver olmasıyla gönlümüzü kazandı. Binlerce yıldır farklı din ve dillere mensup insanların ”hoşgörü” içerisinde yaşamasının bunda büyük etkisi olsa gerek. Dar dar sokaklarında dolaşırken mimarisi, tarihi ve kültürel değerleri ile insanı tarihte gezintiye çıkaran kadim bir şehir burası.

Değerli Şairlerimizden Nursen Deliktaş, Mardin için şu dizelerinde ne güzel söylemiş…                 

Taşın ve İnancın Şehri Mardin

Hala bulamadıysan bu dünyada manevi huzuru
Ya da varsa seni üzen bir sürü elemin derdin
Görmen gereken bir tek yer var dünyada şu an
Sükûnetin, inancın, mantığın, kardeşliğin mekanı
Taşın ve inancın şehri Mardin… Mardin!

                                                 Nursen Deliktaş

Eski Mardin

Eski Mardin’de evler yöreye has sarı kalker taşı kullanılarak, taş işçiliğiyle
dağın yamacına üst üste teras şeklinde inşa edildiğinden, hiç bir ev, bir başkasının güneşine ya da manzarasına engel değil. Hepsi Mezopotamya’yı selamlar halde… Yolun tek yönlü aktığı, tek bir caddesi bulunuyor. Caddenin alt ve üst sokakları öyle dar ki araç giremiyor, çöp toplamayı bile belediyenin kadrolu eşekleriyle yapıyorlarmış düşünün artık. Bu bölge pek çok tarihi cami, kilise, eski konaklardan oluşuyor. Kendinizi burada, zamanda yolculukla Ortaçağ’a ışınlanmış gibi hissedebilirsiniz. Ana cadde üzerinde ise tarihi oteller, dükkanlar ve yerel el sanatları icra eden zanatkarlar yer alıyor.

mardin gezilecek yerler 1

Eski Mardin – Mardin Gezisi

Biz Mardin’de Nereleri Gördük?

İlk olarak Kasımiye Medresesi’ni ziyaret ettik. Yapımına Artuklular döneminde başlanan ve 15.yüzyılda tamamlanan bu medrese, Mardin’in en önemli eğitim kurumlarından biri ve içerisinde cami ve türbe de yer alıyor.

Yaklaşık Mardin’den 1 saatlik araba yolculuğu sonrasında Midyat‘a geldik. Midyat’ın hemen her köşesinde, barışın simgesi, beyaz güvercin sembolleri dikkat çekiyor.

Öğle yemeğinde Midyat Çağ Sofrası‘nın Kaburga dolması, Bitlis Büryani, Erzurum Cağ kebabı da bulunan menüsünden, önce kapalı lahmacun da denilen Sembüsek, ardından bol acılı bir sebzeli türlü ve karışık Midyat tabağından tadıldı.

mardin cag kebabi kaburga dolmasi
Cağ Kebabı
mardin ne yenir
Karışık Midyat Tabağı

Ardından Midyat’a 22 kilometre uzaklıktaki Yayvantepe köyünde bulunan Mor Gabriel Süryani Manastırı‘na vardık. 397 yılında kurulan mabet, dünyanın en eski faal manastırlarından biri. Yani tam 1621 yıllık. ibadethane yerini ve kutsal bölümlerini, tarihi bilgileriyle birlikte rehber Kuryakos Acar’dan dinledik.

mardin kasimiye medresesi
Mor Gabriel Manastırı – Mardin Gezisi
mardin mor gabriel manastiri
Mor Gabriel Manastırı – Mardin Gezisi

Gün batımına doğru kahvelerimizi içmek üzere Midyat’taki Devlet Konuk Evi‘ne çıktık. Onca yokuş ve merdiven sonrası cafe bölümünün kapalı olduğunu duymak hayal kırıklığı olsa da, terasına çıkıldığında karşılaşılan Midyat manzarası ve özellikle bu enfes balkonu için değerdi. Burası ilk olarak “Sıla” dizisinin çekilmesiyle tanınmaya başlamış ve daha sonra pek çok diziye ev sahipliği yapmış. Siz de görmek isterseniz, Midyat-Mardin dolmuşları ile Midyat’a geldiğinizde, Gümüşçüler Çarşısı’ndan 250 metre kadar yukarıda yer alıyor.

mardin hukumet konagi usengec sef
Midyat Devlet Konuk Evi

Akşam yemeği için Cercis Murat Konağı‘ndaydık. Şehrin en iyi restoranlarından kabul edilen mekan, eski bir Süryani konağında yer alıyor. Burada birbirinden lezzetli mezelerle, enginarlı yaprak sarmasıyla başlayan gecede, canlı müzik eşliğinde Mardin yöresine ait güzel türkülerle, önce yerlerimizde, sonra dans pistinde eğlenilen keyifli saatlerle geçirdik. Sonrasında güleryüzlü ekibin tüm çalışanlarının dahil olduğu davullu zurnalı bir şovla, kazan kebabı sunumu yapıldı.

mardin cercis murat pasa 1

Cercis Murat Konağı – Mardin
mardin cercis murat pasa eglence

Cercis Murat Konağı – Mardin
mardin cercis murat pasa kaburga

Cercis Murat Konağı – Mardin
mardin cercis murat pasa kaburga 1

Cercis Murat Konağı – Mardin

Ertesi gün kahvaltıdan sonra Mardin çöreğine yarenlik eden çaylarımızı Mezopotamya Çay Bahçesi‘nin enfes manzarasına karşı, masmavi ve muhteşem bir gökyüzü altında yudumladık. Buradaki fotoğraflarımızda yüzünden gülümsemesi eksik olmayan dünya iyisi insan Yusuf Bey, arzu ederseniz size acı kahve (mırra) da yapabilirim dedi. Tadını merak ediyorsanız Mırranızı bu manzaraya karşı için derim 🙂

mardin mezopotamya cay bahcesi

Mezopotamya Çay Bahçesi – Mardin Gezisi
mardin sosyal tesis

Mardin Artuklu Üniversitesi Sosyal Tesisi ve Uygulama Oteli

Hemen karşısında yer alan Mardin Artuklu Üniversitesinin sosyal tesisi ve uygulama oteli olarak kiraladığı, eski PTT binası olan yapıya çıktığımızda ise bizi çay bahçesininkinden bile büyüleyici bir manzara karşıladı.

mardin gezilecek yerler 3i
mardin deklancheur

Mardin Artuklu Üniversitesi Sosyal Tesisi ve Uygulama Oteli

Mardin gezisinin bu durağında, Mardin’den 4 kilometre uzaklıkta bulunan ve adını safrandan alan Deyrulzafaran Manastırı‘na geçtik. 1932 yılına dek Süryanilerin patrikhane merkezi olarak kullanılan, 1500 yıllık tarihe sahip manastırın içinde kafe ve hediyelik eşya satan bir dükkan da var. Mardin çöreği ve kahvesi kadar, buradaki karanfilli ve safranlı çayın tadı ve kokusu da enfesti. Nedim Atilla’nın yaptığı keyifli bir sürprizle burada, zamanla unutulmamasını dilediği Kliçe Töreni adı verilen bir ritüel gerçekleştirdik ve bu gezi esnasında ilk kez tanışan insanlar olarak, gruplara ayrıldık ve elimizde tuttuğumuz Süryani çöreklerini paylaşarak, bugünden sonra da arkadaş kalma sözü verdik birbirimize.

mardin coregi kilice
Mardin Çöreği – Mardin Gezisi
mardin mezopotamya
Dara Antik kentine doğru giderken, Suriye sınırına 10 km uzaklıkta

Mardin’den Nusaybin’e giderken, 30. kilometre’de yer alan Dara Harabeleri’ni görmeye gittik. Rivayete göre burası Büyük İskender ile M.Ö. 336-330 yılları arasında hüküm süren Pers Kralı 3. Darius’un (Dara) savaştığı yermiş. Eskiden bu arazide top oynayarak büyüyen, daha sonra aşırı yağış nedeniyle toprağın çökmesi sonucu ortaya çıkan tarihi kalıntıların farkedilmesiyle yapılan kazı çalışmalarının yürütülmesinde büyük emeği olan ve kendi evinin altında da, geçmişte su sarnıcı olarak kullanıldığı düşünülen, “Yere Batan Sarnıcı”na benzeyen, akıl almaz bir bölümün, yine şans eseri keşfedildiği Mehmet Bey’in rehberliğinde gezdik buraları.

mardin dara antik kenti
Darka Antik Kent – Mardin Gezisi

Henüz sadece yüzde 5’i gün yüzüne çıkartılabilen Dara Antik Kenti, bir açık hava müzesi olarak ödül almış ancak maalesef daha %95’i hala yerin altındayken nedense ödenek kesilmiş. Tamamı çıkarılsa burası “Mezopotamya’nın Efes’i” olabilirdi diyorlar oysa.

Mardin’den Ne Alınır?

Mardin’den telkari tekniğiyle işlenmiş takılar, zanaatkarların el emeğiyle ince ince şekil verdiği bakır aksesuarlar, hayalet şeker de denilen mavi renkli badem şekeri, peksimet ekmeği, cevizli sucuk, Süryani şarabı, Şahmeran bileklikler, Mardin leblebisi, bıttım sabunu, kuruyemiş ve menengiç kahvesi alınabilir.

Mardin’de En iyi Gün Batımı Manzarası

Bu rüya gibi şehirde güneşi batırmak için en iyi noktalardan birisi olan Reyhani Kasrı Otel’in terasına çıktık ve işte bu büyüleyici manzara ile unutulmaz bir Mardin gezisinin de sonuna gelmiş olduk.

mardin gun batimi
Mardin’de Gün batımı
mardin gun batimi usengec sef

Reyhani Kasrı Otel – Mardin Gezisi

Bu 36 saatlik Mardin gezisini, adeta bizim yanımızdaymışcasına yaşamak isterseniz,Üşengeç Şef youtube kanalımdaki eğlenceli Vlog videomuzu buraya tıklayarak hemen siz de izleyebilirsiniz. Beğenirseniz beğen tuşuna basmayı ve bu tarz videolarımızın devamının gelmesini isterseniz, kanalıma abone olmayı da unutmayın.

Mardin’den herkese sevgiler!

“Buyur Burdan Kaç” Komedi Oyunu Galasından

0

Sosyal Medyadaki çok değerli takipçilerimden olan dünya güzeli İpek Tenolcay, yeni tiyatro oyunları “Buyur Burdan Kaç“ın prömiyerine haftalar öncesinden davet edince, hiç kendisini kırar mıyım? Hemen unutmadan, o günü takvimde kendisine kapattım. Geçmişte Kurtlar Vadisi Pusu başta olmak üzere, Vatanım Sensin, Yaşamayanlar gibi pek çok televizyon dizisinde de rol alan Sevgili İpek Tenolcay ile, Profilo Kültür Merkezi‘nde yapılan oyunun bu ilk gösterisinin ardından düzenlenen galada bir araya geldik.

komedi-oyunu-tiyatro-buyur-burdan-kac
Buyur Burdan Kaç Komedi Oyunu

“Buyur Burdan Kaç” Komedi Oyununun Konusu

Cezaevinden kaçmak üzere, uzun uğraşlar veren Selim ve İsmail nihayet kazdıkları tünelden firar etmeyi başarmıştır başarmasına da, yaptıkları planlara göre, bir parka çıkmayı planlayan iki kafadar, kendilerini yalnız yaşayan iki kadının evinin salonunda bulurlar. Onların kaçtıklarını farkederek, peşlerine düşen bir polis amiri de aynı tünelden eve girer. Olaylar iyice sarpa sarar ve kahkaha tufanı başlar. Bakalım bu durumdan sıyrılabilecekler mi? Devamı bu keyiflli oyunda…

İpek Hanım’dan öğrendiğime göre, “Buyur Burdan Kaç” oyunuyla, Türkiye’nin pek çok yerine turneye gitmeyi planlıyorlar . Sayfalarından takip ettiğimüzere, şimdiye kadar Bursa, Eskişehir, Hayrobolu ve Gemlik’de de oynandı.  Sahnenin büyüsünden geri kalmamanız için tiyatrolarını üşenmeden kendi şehirlerinizde, sizlerin yanı başına kadar getirmeye çalışan, sahnelenmesinde özveri ile emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Siz de komedi tiyatrosu seviyorsanız, neşe dolu 2 saat geçirmemizi sağlayan bu naif ve sevimli komedi oyununu kaçırmayın derim.

Erkenci Kuş’da Can Yaman’ın Annesi

Not: Bu arada dünya güzeli İpek Tenolcay bu hafta yayınlanan “Erkenci Kuş” dizisine tatlı bir giriş yapıyor. Diziyi zaten çok seviyorum, bakalım Can Yaman’ın dargın olduğu annesi rolünde, senaryoya nasıl bir renk katacak, hep beraber görelim.

komedi-oyunu-tiyatro-buyur-burdan-kac

Buyur Burdan Kaç Komedi Oyunu

“Buyur Burdan Kaç” Oyuncuları Kimler? 

İpek Tenolcay, Serdar Sevtekin, Sezer Soykök,Cemal Gönen, Zeynep Buse Kale, Büşra Münevver Öztepe

komedi-oyunu-tiyatro-buyur-burdan-kac

Buyur Burdan Kaç Komedi Oyunu

“Buyur Burdan Kaç” Oyunu’nun Yakın Gelecek Programları

  • 21 Aralık Avcılar Belediyesi Barış Manço Kültür Merkezi/ İstanbul 
  • 22 Aralık Kadıköy Halk Eğitim Merkezi / İstanbul
  • 25 Aralık Kozzy Avm Kozyatağı Kültür Merkezi / İstanbul
  • 26 Aralık Zübeyde Hanım Kültür Merkezi / Eskişehir

Parlak Taytlarla Parlak Bir Yeni Yıl

1
up and fit mor parlak tayt 1

Tayttan daha rahat bir kıyafet var mı? Sizi bilmem ama ben sonbahar ve kış aylarını sadece bir kaç jean ve bol bol da taytla geçiriyorum desem yeridir. Hem rahat, hem şık, hem de kombinlemesi çok kolay.  Üzerine uzun bir hırka ile düz bir t-shirtle de giyilebilir, güzel bir gömlekle de.  Eğer hayalinizdeki spor bir şıklıksa, en iyisi sweatshirt ya da boğazlı yaka bol kazaklar gibi uzun parçalarla beraber kullanmak… Üstelik olası kusurları örtmek için mükemmel bir çözüm değil mi ama? Doğru parçalarla kombin yaptığınız müddetçe, altına ister bir stiletto, ister uzun bir çizme, ister asker botu, ister bir spor ayakkabı giyin, her koşulda aynı  taytla, birbirinden keyifli ve farklı alternatifler yapmak sizin elinizde. Bu aralar benim favorim ise parlak taytlar. Ama hayalimdeki gibisini bulmak hiç de öyle kolay olmadı, neden mi? İşte anlatıyorum bakalım tanıdık gelecek mi? 🙂

Uzun Süre Hayalimdeki Gibi Bir Tayt Aradım

tayt-modelleri-nasil-kombinlenir
Tayt Nasıl Kombinlenir? Tayt Modelleri

Calzedonia

Benim için bir taytta aradığım en önemli özelliklerden birincisi, vücudu güzelce sarıp sarmalaması. “Göbek” sorunu olan birisi olarak, “Göbeği toparlayan tayt candır” diyebilirim. Bunun için zamanında Calzedonia‘nın Push up taytlarını pek övüyorlardı. Ben de siyah-lacivert ve kahverengi olmak üzere, ihtiyacım olabilecek tüm renklerini, kış boyunca beni idare edeceği düşüncesiyle, oldukça da yüksek bir fiyata aldım. Bedenime uygun diye verilen taytlar ilk giyimden sonra öyle bollaştı ki, taytlıktan çıktı. Daha sonra bu sıkıntıyı dile getirmek için dükkana uğradığımda, “Aaa yanlış almışsınız. Bedeninizden 2 beden küçük almalıydınız” dediler. Bunu keşke baştan söyleselerdi değil mi ama? Bu kez temkinli davranıp sadece siyahından satın aldım. Giyerken aşırı darlığından dolayı zorlandım ama göbeği öyle güzel toparlıyordu ki, kendi kendime dedim: “İşte bu!” nihayet aradığım taytı buldum. Meğer yine bulamamışım. “Push up model” diye aldığım o tayt da, yürürken göbek nahiyesindeki ilave dikişli bölgenin bir anda kendi kendine hooop diye ters dönmesiyle, göbeği açığa çıkarır hale gelmesin mi? İki adımda bir durup taytı karnıma kadar çekiyorum, o iniyor ben çekiyorum. O gün ne debelendim o taytla görmeliydiniz. Şimdi bol olanları evde giyiyorum, Mis gibi ev taytı oldular anlayacağınız 🙂

H&M

Bir diğer tayt alışverişi denemem H&M‘den oldu. Pamuklu siyah taytlarından 3’er 5’er aldım. Ne de olsa fiyatları çok uygundu. (49 TL civarıydı sanırım) Ama onlar da pamuklu yapıda ve aşırı “basic” olmalarından dolayı, açıkçası şıklıkla uzaktan yakından alakaları olmadığı için, yine bana ev kıyafeti ve hatta uyurken pijama niyetine giydiğim altlık oldular. Bir kaç tanesini de pilates taytı olarak spor yaparken kullanıyorum, pamuklu ya, terletmediği için rahat oluyor. 

Cadde Mağazası

Sonra Cadde’de de yeri olan, uygun fiyatlı kıyafetleriyle bilinen, hatta online mağazası da olan dükkanlardan birine uğradım. Baktım rengarenk parlak taytlar getirmişler. Siyahından, şeker pembesinden, hatta saks mavisi ve cam göbeğinden, “Ay ne varsa hepsini alayım, ne kombinler yaparım ben bunlarla!” diye sevindim. Fiyatlar yine 60-70 TL civarıydı sanırım. Bu seferki taytlarım parlak olduğu için canlı renklerle çok da şık olacaktı, en azından benim hayalim öyleydi.

Derken siyah olanını, bir kazağın altına giydiğimde farkettim ki, kazakla birbirine değen kısımları tiftiklendi. Bütün bel çevresi tüylü tüylü bir şey oldu. Kullanılamaz hale geldi daha ilk seferden anlayacağınız. “Ucuz etin yahnisi” denir ya hani…. Saks mavisi ve cam göbeği rengini başka şeylerle değiştirdim.  Siyah taytın halini görünce hiç ses etmediler değişim yaparken:) Şeker pembe olanını geri vermeye kıyamadım, pembeye olan aşkım malumunuz. Ama giymek de içimden gelmiyor tabi, bozulacak diye:)

gümüş-parlak-tayt-up-and-fit-bagdat-caddesi
Up and Fit Gümüş Parlak Tayt

Up and Fit Tayt

Uygun fiyatlısı-daha pahalısı, farklı farklı markaları derken, hayalimdeki gibi bir tayt bulma konusunda tam da umudumu yitiriyordum ki, instagramda “Up and Fit” adıyla 3 yıldır “sadece” tayt üretimi üzerine uzmanlaşan bir markanın parlak taytları gözüme oldukça hoş göründü. 

Sayfalarına girip incelediğimde, uzun zamandır hiç bir taytta görmediğim “Lycra” onayı dikkatimi çekti. Bu özelliği sıkıca toparlayacağı, dizlerinin çıkmayacağı, kolay kolay “falafoş” olmayacağı konusunda, kalitesine güvenmem için önemli kriterlerden biri oldu.

gümüş-parlak-tayt-up-and-fit-lycra

İyi de peki online alışveriş yaparken, deneyemeyeceğime göre, şimdi ben hangi bedeni alacaktım? “Ah! Ama yanlış beden almışsınıııız” muhabbeti yaşamak istemiyordum yine. Dolaplarım zaten yukarıda anlattığım sebeplerle, maalesef  dışarıda giyilemeye müsait olmayan taytlardan geçilmiyordu. Aa bir baktım “One size” yazıyor. Tek beden mi? Herkese sadece tek beden mi? Evet web sitesindeki ürün açıklamalarında “45kg ile 75kg arası tüm vücut tipleri için uygun. XS-XL arası tüm bedenler için uygun.” yazıyordu. “Gerçek Lycra farkı, işte bu olmalı” dedim kendi kendime. Üstelik indirimle, fiyatı 199’dan 149 TL’ye indirmişler.

gümüş-parlak-tayt-up-and-fit-fiyat

Tam hayal ettiğim gibi çıkınca, diğer renklerinden de sipariş verdim. Ne de olsa kargo ücretsiz. Kombinlerimde kullanıp, bol bol fotoğraf çektirmeye şimdiden başladım bile. Sadece kendinize değil, yılbaşı, doğumgünü vs. özel günler için sevdiklerinize ne hediye alacağınızı düşünüyorsanız,  tek beden olmasının avantajıyla, beden bilme derdi olmadığından sürpriz yapmaya da çok elverişli. Bana tüm renkleri alınsa, harika olur bak mesela. 🙂

Benim gibi bir tayt sevdalısına, aldığınız ve memnun kaldığınız model ve markalardan şöyle dizleri çıkmayan, göbeği güzeeelce toparlayan, insanı olduğundan ince gösteren güzel taytlar keşfederseniz, sizler de benzer şekilde bana tavsiyelerde bulunursanız çok memnun olurum. Mesela bu aralar deri (hatta rugan) görünümlü ama elastiklikten de geri kalmayan, siyah bir tayt arayışım hala sürüyor. İlk bulan birbirine haber versin olur mu? 🙂

Haydi sevgiyle kalın.

MasterChef Türkiye’nin Kamera Arkasına Konuk Olduk

0

Son dönemin popüler TV showlarında biri olan Masterchef Türkiye‘de, 13 hafta boyunca heyecan dolu bir yarışmayla, Türkiye‘nin dünya çapında ödüllü en iyi şeflerinden Mehmet Yalçınkaya, Hazer Amani ve Somer Sivrioğlu ile birlikte yemek pişirme şansı yakalamak ve 5 yıldızlı yemekler yapmanın püf noktalarını, zamana karşı canla başla yarışırken bizzat kendilerinden öğrenme şansına sahip olmak… Evet! Sosyal medyadan sıkı takipçilerimizin de, stüdyodan yaptığımız canlı yayınlardan bildiği gibi,  geçtiğimiz hafta MasterChef Türkiye setindeydik.

masterchef-turkiye-juri-hazer-somer-mehmet-sef
Masterchef Turkiye Jurileri

MasterChef Türkiye Jurileri Kimler?

Şef Mehmet Yalçınkaya

Çekim öncesi MasterChef Türkiye jurileriyle bol bol sohbet ettik. En başta da Sevgili Şefim Mehmet Yalçınkaya ile…. Takım elbisesi, arkaya taranmış saçlarıyla tarz sahibi, bu camiada tandığımız en pozitif, en iyi kalpli ve güzel insanlardan biridir o.

Geçtiğimiz yıl talihsiz bir kaza sonucu Femur kemiğinin kalça ile birleştiği yer olan, boyun kısmının kırılarak kopması sonucu büyük bir ameliyat geçirmiştim hatırlarsanız.  O yatalak olduğum dönemde bana ilik sularını saatlerce kaynatarak, bir an önce şifalanmam için Saray usulü reçetelerle, içine sebzeler de katarak en lezzetli şekliyle hazırlayıp gönderen, Wyndham Grand Kalamış‘ın Executive Şef‘i Mehmet Şefim’in yeri benim için çok ayrıdır. Ne kadar teşekkür etsem, hakkını ödeyemem.

Kendisi aslen Bolu’lu. Mutfakla ilk olarak 12 yaşında tanışmış ve kendisini tamamen işine adamış; kariyeri boyunca, Fransa’dan İtalya’ya, Katar’dan Almanya’ya, Yunanistan’dan Türkiye’ye uzanan bir yolculuğa sahip, yeniliklere açık, çok inovatif ve başarılı bir şef.

Şef Hazer Amani

Sevgili Hazer Şef, Güney Afrika’da Cordon Bleu’de aşçılık eğitimi almış, dünya şarapları ve şarap yetiştiriciliği konusunda master yapmış bir isim. Sportif tarzı ve güneş gözlükleriyle olduğu kadar, yarışmanın en sakin karakteri olmasıyla da takdir ediliyor.  O gün sete özellikle Mehmet Şef için getirdiği ve Bein Gurme‘de hafta içi her gün yayınlanan “Şef’in Dünyasında” programında hazırladığı Peru Usulü acılı çorba çok sevildi.

Yayınlarımızla birlikte sizlerden sorular ve selamlar yağmaya başladı. En çok sorulanlardan birisi de, ilginçtir ki: “Hazer Şef neden gözlük takıyor?” oldu. Gerçi açıklamıştı ama kaçıranlar için söyleyeyim gözünde oluşan bir rahatsızlık sebebiyle diye biliyorum.

İlk fırsatta Ataşehir‘deki yeni mekanı FireRoom‘da tekrar bir araya gelmek ve sokak lezzetleri sunan restoranında güzel bir burger yemek üzere sözleştik. Eşim (Instagram: Deklancheur) çok sıkı bir burger fanatiği biliyorsunuz. İyi bir burger için ülke ülke geziyor hiç üşenmeden.

masterchef-turkiye-juri-usengec-sef-hazer-sef

Şef Somer Sivrioğlu

Yüksek lisans yapmak üzere gittiği Avusturalya‘nın Sydney kentinde, genç yaşında açtığı “Efendy” isimli bir Türk restaurant‘ı bulunan ve Türk lezzetlerini dünyanın öbür ucunda bile en iyi şekilde temsil eden bol ödüllü bir şef kendisi. Stüdyoya, çekimin başlamasına doğru geldiği için sohbetimize en son katılan kişi Somer Şef oldu. Her zamanki gibi oldukça candandı. Ve onun hakkında en çok sorulan soru ise: “Somer Sivrioğlu aslen nereli? oldu.” Buradan da cevap vereyim: Somer Şef Eskişehirli’ymiş

İşte MasterChef Türkiye Stüdyosunun Mutfağı

Her şey hazır ve de nazır. Yarışmacıların sırayla stüdyoya girmesi bekleniyor. Sizler de mesaj yağmuruna tutup bizden, yarışmacılarla kamera arkası videolar bekliyorsunuz.

masterchef-turkiye-juri-kim-elendi-hakan-murat

Ama o esnada bir hafta sonraki bölüm çekiliyor olduğundan, biz önceki hafta kimin elendiğini sizler henüz bilmediğiniz için, iş etiği gereği, heyecanını bozmamak adına, yayınlamıyoruz. İstiyoruz ki heyecan dorukta TV karşısına geçin ve zamanı geldiğinde kendiniz öğrenin.

masterchef-turkiye-juri-kim-elendi-hakan

Juriye Sorduk: MasterChef Türkiye’de Şimdiye Kadar En Beğendiğiniz Yemek Hangisi?

Mehmet Şef ve Hazer Şef‘e sordum: “Bugüne kadar MasterChef Türkiye‘de en beğendiğiniz yemek hangisi oldu? İkisi de bu konuda ortak bir beğeniye sahipti ve cevap: “Beef Wellington” oldu. “Çocukların hepsi çok güzel yaptı, o açıdan çok iyiydi. İlk defa yapan için oldukça da zordur yapması.” dediler. Bütün dünyada bir Masterchef klasiği olan ve yapımı zor olduğu için normalde finallerde yer verilen Beef Wellington‘ı en iyi yapan kişi, Türkiye’deki yarışmada da bu sayede dokunulmazlık ödülü almaya hak kazanmış.

MasterChef Türkiye’de Kim Elendi?

4 Aralık’ta yayınlanan programın 28. bölümünde yarışmacılar yine elenmemek için kıyasıya mücadele etti. Eh yayınlandığına göre artık rahatça anlatabilirim: Rozet yarışında ilk rozeti kazanan Hakan, bu sayede elenmekten kurtulmuş oldu. İkinci rozeti de balıklı tartar yemeği ile Kerem kazandı. MasterChef Türkiye‘ye bu bölümde veda eden isim Eslem oldu.

MasterChef Finale Kalan İsimler Kimler?

Şu an itibariyle MasterChef Türkiye yarışmasında finale kalanlar şöyle: Meltem, Kerem, Uğur, Burcu ve Hakan

MasterChef‘in Büyük Ödülü de açıklandı. Bakalım 100 bin TL‘lik büyük ödülü ve MasterChef kupasını kazanacak şanslı isim bu 5 kişi arasından hangi yarışmacı olacak.

Bu arada MasterChef bir sonraki sezonda da devam edecekmiş. Yarışmanın jürileri Şef Hazer Amani, Somer Sivrioğlu ve Mehmet Yalçınkaya’nın  yarışmacılara mutfak disiplinini aşılamak ve faydalı bir şeyler öğretebilmek için nasıl uğraştığını bizzat yerinde gördüm. Büyük ödülü kim kazanacak, hep birlikte izleyip, görelim bakalım.

Eğer siz de mutfağa meraklıysanız, bu konuda size bir film önerim olsun hadi! Bradley Cooper‘ın başrolünde olduğu ve sorumsuz tavırlarıyla 2 Michelin Yıldızlı restoranını kaybeden bir şefin, iyi bir ekip kurarak 3. yıldızı almak için her şeye baştan başladığı etkileyici bir hikayeye sahip 2015 yapımı “Burnt” (Çok Pişmiş) filmini izleyebilirsiniz.

Tutkuların Peşinden Nasıl Koşulur?

0

Onu geçmişte büyük keyif alarak katıldığım Zarafet Eğitimini anlattığım yazılarımdan olduğu kadar, katıldığı TV programlarından ve yazdığı kitaplardan da tanıyorsunuz. Kendisi kurumsal eğitimlerine devam ederken, geçtiğimiz ay itibariyle, hem çok keyifli, hem de farkındalık dolu interaktif bir atölye çalışmasına da başladı. “İşte ve İlişkide Tutku YaratmakAtölyesi’nin bu ilk etkinliğinde, Eğitimci Yazar dostum Sevgili Gökhan Dumanlı’nın konuğu oldum ve tüm katılımcılarla, iş ve sosyal yaşama dair uygulamalar eşliğinde, kaynaşarak eğlendiğimiz dolu dolu bir 2 saat geçirdik. Peki hiç düşündünüz mü, acaba siz tutkularınızın peşinden gidiyor musunuz? Tutkuların peşinden nasıl koşulur acaba biliyor muyuz?

Tutkuların Peşinden Koşmak mı? Bakın Bakalım Tanıdık Geliyor mu Size de Şu Diyaloglar?

-Bi’ Bilsen! Öyle Yoğunum ki…

-Ah! Ya ben! Ya Ben!

Kime sorsanız hepimizde aynı şikayet… Çok yoğunuz. Çok meşgulüz. Hep bir koşturmaca hali… Baktığınızda her yerdeyiz, ama aslında hiçbir zaman hiçbir yerde olamıyoruz. İşteyken aklımız dışarıda, dışarıdayken bir başkasında ve nihayet o kişiyle beraberken de, ya elimizdeki telefonda, ya da yine başka başka diyarlarda…

Tutkuların Peşinden Koşmadan Önce Kendimize Sorular

Tutku Yaratmak” Atölyesinde farkındalık yaratmak için gelen örnek sorulardan bazılarını duymaya ne dersiniz? Haydi üşenmeyin ve bir kaç basit soru sorun siz de kendinize… Cevaplar tanıdık gelecek mi bakalım 🙂

  • Sabah gözünüzü açtığınızda ilk olarak ne hissediyorsunuz? “Öff yaa! Yine mecburen uyandık, şimdi gel de hazırlan ve yine yollara düş!” diye enerjisiz mi kalkıyorsunuz? Yoksa, “Ne şanslıyım ki bu devirde hala maaşı düzenli ödenen, iyi bir işim var” diye mi düşünüyorsunuz?
  • Peki güne ya da haftaya devam ederken motivasyonunuz ne? İş çıkışı veya hafta sonu bir an önce gelsin diye sürekli saatleri ve günleri sayanlardan mısınız ? Yoksa keyif alarak yaptığınız bir işiniz var da sizin için saatler adeta su gibi akıp geçiyor mu?
  • Gardrobunuzun karşısına geçtiniz diyelim… Öylesine ilk bulduklarınızı mı geçiriyorsunuz üzerinize, yoksa daha şık olmak için ekstra bir çaba gösteriyor musunuz?
  • Evden çıkmadan önce, keyif alarak yaptığınız bir rutininiz var mı peki? Bu sevdiğiniz bir şarkıyı dinlemek hatta belki biraz dansına da eşlik etmek de olabilir, dergi okurken kahvenizi yudumlamak da, kedinizle veya çocuğunuzla oynamak da…
  • Yüzünüzde gülümsemeyle kocaman bir “Günaydın” demeyeli ne kadar olmuştur karşılaştığınız kişilere?
  • Bulunduğunuz ortamlarda varlığınızla bir iz bırakmayı, siz oradan ayrıldıktan sonra bile yaydığınız enerjinin hissedilmesini istemez miydiniz?
tutku
Tutkuların peşinden koşmak nasıl mümkün?

Tutku Yaratmak için ne yapılabilir?

Tabii ki, daha mutlu, daha güçlü, daha cesur, daha başarılı, daha tutkulu olmayı; iş “söze gelince” herkes ister de, peki bunun böyle olması için, elinizden gelen her şeyi yaptığınıza emin misiniz? Bunun üzerinde bi’ durup düşünmeli… İşte ve ilişkilerde tutku yaratmak da, işte bu isteklere kavuşabilmek için önemli.

  • Yeni ve faydalı bir şey deneyimlemeli.
  • Yeni bir hobi edinmeli.
  • Ertelediğiniz ama yapmayı çok istediğiniz bir şeyi artık hayata geçirmeli.
  • Resim olur, müzik olur, fotoğraf olur, dans olur… Yeter ki sanatın bir dalıyla ilgilenmeli.
  • Düzenli yürüyüş, nefes egzersizi, pilates, yoga, her ne olursa… İçinde biraz hareket olsun illa ki.
  • Karşılık beklemeden birilerine bir yardımda bulunmalı. Maddi veya manevi…
  • Güzel bir film izlemeli.
  • Yeni bir şehir görmeli.
  • Yeni bir kitaba başlamalı, gibi gibi!

Haydi bakalım! Örnekleri çoğaltmak, sizin hayal gücünüze kalmış. Yeter ki iyi bir şeylere heves edin, kendinize keyif alacağınız yeni hedefler seçme konusunda olumlu ve cesaretli olun. Bir de mümkünse naçizane tavsiyem; İşinizi sevin ya da sevdiğiniz işi yapın! 🙂 Hiç bir şey için geç değil…

Tutkularınızın peşinden gitmeniz ve hep mutlu olmanız dileğiyle…

Al Sharq – Anadolu Yakası’nda Nezih Eğlencenin Adresi

1

Geçenlerde ilk defa gitme şansım oldu. Anadolu Yakası’nda, Kozyatağı Hilton Otel’in altında yer alan Al Sharq, eğlence anlamında, İstanbul’un gözde mekanlarından biri olmuş. Tecrübeli işletmeci arkadaşım, Sevgili İlgi Gövsa’nın başında olduğunu mekan hakkında, gidenlerden olumlu yorumlar duyuyordum. Bugün-yarın derken, anca kısmet oldu ve neşeli bir ekiple, güzel bir akşam için Al Sharq’da buluşmaya karar verdik. Böyle yerlere, eğlenmeyi bilen bir ekiple gitmek de önemli tabi. İçeri adım attığınız anda, ihtişamlı, romantik ve şık bir mimari göze çarpıyor. Ortadoğu ve Türk yemeklerinden örnekler sunan ve mutfağı Şef Baylan’a emanet olan mekan, mezeleriyle ve özellikle de Fellah köftesi ve Lübnan usulü Humusu ile beni mest etti diyebilirim.

al sharq usengec sef

al-sharq-anadolu-yakasi-eglence-mekan-tabule-tarifi
Tabouleh – Al Sharq

Al Sharq’ın Yemek ve Eğlence Menüsünde Neler Var?

Konsept olarak; ağırlıkla Lübnan ve Türk lezzetlerini harmanlayan Al Sharq’ın menüsünde Mouttabbal, Mouktara, Labneh Avo, Kuru patlıcan dolması, Muhammara ve Çıtır mantı gibi lezzetler öne çıkıyor. Köz patlıcan, közlenmiş köy biberi, albiber, salça, maydanoz ve sarımsakla hazırlanan Babaganoush’u ve ince bulgurun içinde, ince kıyım bol nane, dereotu ve nar taneleriyle hazırlanan, bizdeki “Kısır” türevi bir lezzet diyebileceğim “Tabouleh”yi, sizin de seveceğinizi düşünüyorum.

al-sharq-ilgi-govsa-usengec-sef-anadolu-yakasi-eglence-mekan
Babaganoush – Al Sharq

Bizde genelde “Atom” diye bilinen mezenin buradaki ismi; “Alam”. Eğer benim gibi sizin de, “fazla acıyla” aranız pek yoksa, aman diyeyim! Süzme yoğurdun içinde kök ıspanak, kuru Arnavut biberi ve en önemlisi de insanı alev alev yakan acısıyla meşhur Şili biberi bulunan bu meze, benim için yenmeyecek derecede olsa da, acıyla arası olanlar tarafından çok sevildi.

al-sharq-anadolu-yakasi-eglence-mekan-muhammara-tarifi
Mutabbal – Al Sharq

al-sharq-anadolu-yakasi-eglence-mekan

Sonrasında kebap, tavuk kanat, köfte gibi bol çeşit bulunan karışık et tabağı geliyor ortaya. Tüm bunlar gördüğünüz gibi, çok şık ve kaliteli sunumlarla yapılıyor. Yerli ve yabancı müziklerle DJ performansı, ritm, davul ve darbuka gibi enstrümantal ve oryantal dans show‘larıyla iyice renklenen gece; tatlı ve meyve tabakları servisiyle, tam gaz eğlenceyle devam ediyor.

al-sharq-anadolu-yakasi-eglence-mekan-menu-et-tabagi-kebap
Et Tabağı – Al Sharq

al sharq kebap 1

Al Sharq’da Kına Gecesi / Bekarlığa Veda Partisi

Bzim gittiğimiz akşam çok fazla “Bekarlığa Veda” partisi ya da diğer bir deyişle “Kına Gecesi” için toplanan kızlarımızın olduğu masalar gözüme çarptı. Geleneklerden de geri kalınmadı ve “Yüksek yüksek tepeler” eşliğinde, yakında gelin olacak kızımızın en yakın arkadaşlarının, ellerinde mumlarla salona giriş yapması ardından, sembolik kınalar da yakılarak, duygusal başlayan gece, bu anların hızlıca geçilmesiyle  dolu dizgin bir eğlence ve oryantal showla devam ediyor.

al-sharq-anadolu-yakasi-eglence-mekan-oryantal-dans-dansöz
Oryantal Show – Al Sharq

Al Sharq’da Çarşambaları “Hanımlara Özel Beyrut Geceleri”

Al Sharq’da, “Hanımlara Özel Beyrut Gecesi” konseptli partileriyle Çarşamba geceleri, kadınlar için özel bir program hazırlamışlar. Bu sayede kız kıza buluşup, hem Beyrut mutfağından lezzetli yemekler eşliğinde, böylesine şık bir ambiyansta, neşeli şovlar, davul ve darbuka ritimleriyle gönlünüzce eğlenmeniz mümkün.

ilgi govsa dilek yeginsu usengec sef 1

Al Sharq ile Nispet Aynı Çatı Altında

Al Sharq ile ilgili duyduğum en en yeni haber de şöyle:  Nispet ile Al Sharq  aynı çatı altında buluşmuş. Yani artık insanlar Al Sharq’da yemeğini yeyip eğlenip, oradan da direkt Nispet’e geçip, canlı performans dinleyebiliyormuş.

Al Sharq Istanbul İletişim Bilgileri

Adres: Hilton Kozyatağı, Sahrayıcedit Mah. Batman Sk. No:4 Kadıkoy-Istanbul

Tel: (0216) 357 18 18

Anadolu Ajansı’nın Dilek Yeğinsü Üşengeç Şef Röportaj Haberi

0

Anadolu Ajansının değerli haber muhabirlerinden Andaç Hongur ve ekibi ile kanser hakkında olmasına rağmen, çok keyifli ve etkileyici bir Dilek Yeğinsü Üşengeç Şef röportaj haberi için bir araya geldik. Sosyal medyadan ve web sitemdeki yazılarımdan yansıyan yaşam enerjimi ve benimle aynı yollardan geçmiş Kanser hastalarına kendi deneyimlerimle faydalı olup, moral ve motivasyon vermek için nasıl çabaladığımı bildikleri için, bunu bir de röportaj haber yapalım istemişler sağolsunlar. Mecramız Anadolu Ajansı gibi Türkiye’nin en büyük ve güvenilir haber ajansı olunca, yaptığımız “Üşengeç Şef Kanser Hastalarına Destek Oluyor” başlıklı bu haber, bir anda pek çok önemli gazetede ve haber içerikli web sitelerinde de ard arda paylaşıldı ve domino etkisiyle bir anda büyük kitlelere yayıldı. Ne mutlu bize! 🙂

Dilek Yeğinsü-Üşengeç Şef röportaj haber-meme kanseri
Anadolu Ajansı’nın Dilek Yeğinsü Üşengeç Şef Röportaj Haberi

Anadolu Ajansı’nın Dilek Yeğinsü Üşengeç Şef Röportaj Haberine Nasıl Ulaşabilirsiniz?

Anadolu Ajansı haber kaynağıyla, Habertürk, Star Haber, Mynet, Son Dakika, Haberler gibi pek çok yerden ulaşabileceğiniz, İstanbul muhabirlerinden Sevgili Andaç Hongur‘un kaleme aldığı bu habere buraya tıklayarak siz de ulaşabilirsiniz. “Üşengeç Şef Kanser Hastalarına Destek Oluyor

Üşengeç Şef Röportaj Haberimizin Videosunu Caddebostan Sahilde Çektik

Sizin de çok beğeneceğinizi umduğum çok içten ve samimi video röportajımız için ise lütfen buraya tıklayınız.

Anadolu Ajansı’ndan Andaç Hongur’un Dilek Yeğinsü ile video röportajı

Kanser Teşhisi Sonrasında ve Kemoterapide Neler Olur?

Meme Kanseri teşhisinin nasıl konulduğunu, sonrasında ameliyat ve kemoterapi aşamalarıyla geçirmiş olduğum süreçleri, yaşadığım duygu durumlarını, bunların üstesinden nasıl geldiğimi, nasıl beslendiğimi, neler yapıp, hangi noktalara özel önem gösterdiğimi “Kanser Teşhisi Sonrasında ve Kemoterapide Neler Olur? başlıklı yazıma tıklayarak sizler de okuyabilirsiniz.

usengec-sef-dilek-yeginsu-meme-kanseri-haber-anadolu-ajans
Anadolu Ajansı’nın Dilek Yeğinsü Üşengeç Şef Röportaj Haberi

Damdan düşenin halini en iyi damdan düşenin anlayacağını, ardarda birçok hastalığı bizzat yaşayarak öğrenen biri olarak, beni bu konuda kendilerine “Rol Model” olarak gören tüm değerli okuyucularım nezdinde, daha büyük kitlelere ulaşmamıza vesile olan Anadolu Ajansı‘na bu değerli haber için teşekkür ederim. Yayında ve yapımda emeği geçen herkese; Başta Andaç Hongur’a, Erhan Sevenler’e ayrıca bu güzel fotoğraflar için fotomuhabir Serhat Çağdaş’a ve video ve drone çekimleri için de kameramanımız Yunus Emre Günaydın’a çok çok teşekkürler.

Yeni Favori Tatlım – Fıstıklı Midye Baklava

0

Geçenlerde bir hafta sonu, neredeyse iki aydır diyette olmanın ve istediğimiz kilolara artık neredeyse gelmiş olmanın verdiği bir dolduruşla, canımız öylesine tatlı istedi ki, kendimizi bir anda Ataşehir‘deki Fıstıkzade‘de bulduk. Öncesinde boşuna ümitlenmeyelim diye yoldan dükkanı aradım ve “Midye Baklavanızdan kaldı mı?” diye biraz da umutsuzca Nilüfer ve İlyas’a sordum, çünkü her gün taze taze Antep’den gelir gelmez, bir kaç saat içerisinde çok hızlı tükendiğini biliyordum. Neyse ki hafta sonu diye, bol bol sipariş vermişler de Allahtan son tepsiye yetiştik. Ayy! Ben bi’ sevin bi’ sevin! Madem kendimizi ödüllendiriyoruz, bu ödül; uzun zamandır instagramda Fıstıkzade hesabından fotoğraflarına ayıla bayıla, yutkuna yutkuna baktığımız şu çok methedilen “Fıstıklı Midye Baklava” olmalıydı.

Fıstıkzade Nerelerde Var?

Daha dün gibi aklımda Ataşehir’de 2015 sonunda açtıkları ilk şube. Tam 3 sene olmuş dile kolay. Hep birlikte Gaziantep turuna gitmiş ve üretimhanelerini büyük bir ekip olarak gezmiştik hatırlarsanız. Bugün artık, İstanbul’da 6 şube ve Ankara, İzmir, Adana, Bursa, Aydın, Antalya, Trabzon’da 2 şube ile tam 13 şubeye ulaşmışlar. Dubai’de de bir şube ve hali hazırda bekleyen projeleri varmış. Zaten kendi satış noktalarına ilaveten pek çok restorana da tedarik desteği sağlayıp, katmer ve baklava verdiklerini biliyorum. Mesela çok olmuştur, bir mekanda katmeri ya da havuç dilimli baklavayı sevmişizdir, instagram hikayelerinde “Burada bu çok iyi!” diye paylaşır paylaşmaz, Fıstıkzade’nin ürünü olduğunun mesajı gelir.

fıstıkzade-gaziantep-fıstıklı-sobiyet-dolama-katmer

Ürünler her gün Antep’te üretilerek ve yapısı ve tadı bozulmadan gelmesi için büyük özen gösterilerek günlük getirtiliyor. En önemli özellikleri; ürünlerde asla glikoz, fruktoz şurubu veya herhangi bir kimyasal kullanmamaları. Bir de hepsinin el yapımı olması, yani üretim aşamasında asla makine de kullanılmaması ve tüm ürünleri bizzat kendilerinin üretmesi…

Fıstıklı Midye Baklava

Aklımızı başımızdan aldığı kadar varmış Fıstıklı Midye Baklava…. İçinde kaymak nefis bir lezzet vermiş. Tadı asla içinizi baymıyor. Bunda tabi kararında kullanılan şerbetin, sade yağın etkisi büyük. Yapısı çok zahmetliymiş. Normal baklavaya göre neredeyse 2 katı zaman alıyor hazırlanması diye duydum.

Fıstıklı Yaprak Şöbiyet

Bugüne kadar içinde yine bolca kaymak bulunan “Fıstıklı yaprak şöbiyet”i tek geçiyordum. 8 kat yufka içinde 550 gr fıstık ve kaymak olan bu enfes şey, özellikle kış aylarında daha çok satılıyor.

fıstıkzade-gaziantep-fıstıklı-yaprak-sobiyet

Dolama ve fıstıklı şöbiyetlerini tek geçerim. Katmeri de tabi! Onu unutmak ne mümkün… Sanırım ben tam bir antep fıstığı canavarıyım. Şimdi de, o gün ilk kez denediğim bu muhteşem lezzeti, yani; fıstıklı  midye baklavayı favorilerim arasına katmış oldum. Midyenin özelliği  tek kat yufka olması, içinde yine bolca fıstık ve kaymak olması. Midye şekli verilmesi bayağı bir meşakkatli. Çok eski bir ürünmüş ama yıllardır yapılmıyormuş, iyi ki de yeniden yapılmaya başlanmış. O gün yanımızda olan dostlarımızı da bu vesileyle tanıştıkları Fıstıkzade‘ye tatlılarından aldıkları daha ilk çatalla aşık etmiş olduk. Artık kolay kolay başka baklava beğenemeyecekleri kesin 🙂

Spago Istanbul’da Bu Ay: Beverly Hills Pop Up Menü

0

Tam 1 ay boyunca Spago Istanbul‘da servis edilecek olan “Beverly Hills Pop Up Menü”yle, ilk başladığı gün olan 14 Kasım akşamı St. Regis Hotel‘in terasında ilk tanışanlardan olmak çok keyifli bir deneyimdi! Nefes kesen bir İstanbul manzarasına karşı, eşimle birlikte adeta, yerimizden hiç kalkmadan Beverly Hills’deki Spago‘ya gittik ve menülerindeki en iddialı yemekleri deneyip geldik diyebilirim. Üstelik bu yemekleri, yine Beverly Hills’deki Spago’nun değerli şefi Tetsu Yahagi bizzat kendisi hazırladı. Şimdi biraz menüden ve akşamdan izlenimlerimi sizlere aktarmak isterim. Bu arada aklınızda olsun, “Beverly Hills Pop Up Tadım Menüsü”, 10 Aralık’a kadar Spago Istanbul’da sunulmaya devam ediyor.

spago-beverly-hills-pop-up-menu-istanbul
Tütsülenmiş Torik Tartar – Beverly Hills Pop Up Menü
spago-beverly-hills-pop-up-menu-istanbul
Beverly Hills Pop Up Menü- Kasım 2018

Gecenin başında, 2 Michelin Yıldızlı ikonik Şef Wolfgang Puck‘ın dünya çapında en çok bilinen ve Hollywood yıldızlarının müdavimi olduğu mekanlardan biri olan Spago’nun Beverly Hills‘deki restoranının başındaki Tetsu Şef ile tanıştık. İnanılmaz güleryüzlülüğü ve alçakgönüllüğüyle hemen sempatimizi kazandı. Her serviste yanımıza gelip, tek tek içeriğini anlatarak, merak ettiğimiz soruları cevapladı. O da yetmezmiş gibi, ondan öğrendiğim detayları, takipçilerime instagramdaki hikayelerim bölümünden anlattığım yayınlarıma da, onca işinin arasında, anında kalpler göndermeyi ihmal etmedi.

spago-beverly-hills-menu-salex-resnik-usengec-sef-dilek-yeginsu
Sevgili Alex Resnik ile Spago Beverly Hills Pop Up Menü Hatırası

Ardından Oscar ödüllerinin after party menülerini 20 küsür yıldır hazırlamasıyla da meşhur şef  Wolfgang Puck’ın hem operasyon ortağı ve hem de tüm dünyadaki Spago restoranlarının genel koordinatörü olan dünya tatlısı insan, Alex Resnik ile uzun uzun sohbetler ettik, canlı yayınlar yaptık. Meğer Tetsu Şef ve Alex, etkinlikten günler önce İstanbul’a gelmişler ve Beverly Hills’deki California mutfağı ağırlıklı menüyü, bizdeki tatlarla sentezlemeyi arzuladıkları için Mısır Çarşısı, Balık Pazarı, Fatih’deki Kadınlar Pazarı dahil, her yere gidip, en iyi ve en taze lokal malzemeleri bizzat kendileri tek tek arayıp bulup, seçip gelmişler.  Onların “Çiftlikten Masaya” felsefesi her zaman yerel malzemeleri modern bir konseptle yorumlamak, kendi reçetelerini, lokal malzemelerle ortaya koymak üzerine… Başarılarının sırrı da bunu çok önemseyerek ve severek yapıyor olmaları…

spago-tetsu-usengec-sef-dilek-yeginsu
Tütsülenmiş Dana Baconlu Akçaağaç Şekerli Makaron – Beverly Hills Pop Up Menü

Spago Istanbul’un Beverly Hills Pop up Menüsünde Başka Neler Var?

Amouse Bouche olarak aşırı lezzetli bir trio hazırlamışlar. Akçaağaç Şekerli Makaron, içindeki yumurta reçeli arasında gelen tütsülenmiş dana bacon ile aklınızı karıştırmak için bire bir.

Filet Mignon tartar tartolet, fesleğen yağı ve kaymak ile minik tabaklar espirisindeki tarhana çıtırı üzerinde servis ediliyor.

Tütsülenmiş torik tartar, susamlı miso külahı içinde gelen çıtır çıtır biz lezzet şöleni.

spago-beverly-hills-pop-up-menu-istanbul
Filet Mignon Tartar Tartolet – Beverly Hills Pop Up Menü

Tavada çok hafif çevrilmiş Karadeniz alabalığı, o kadar lezzetli ki, benim gibi somon balığından sıkılanlar için de çok daha iyi bir alternatif olmuş. Üstelik yerel ve taptaze olması da konsepte çok uygun bir seçim.

spago-beverly-hills-pop-up-menu-istanbul
Konfit Karadeniz Alabalığı – Spago Istanbul “Beverly Hills Pop Up Menü”
spago-beverly-hills-pop-up-menu-istanbul
Kızarmış Hamsi ve Avokado Kreması
spago-beverly-hills-pop-up-menu-istanbul
Közde Ahtapot, Hindistan Cevizi Aguachile – Spago Istanbul “Beverly Hills Pop Up Menü”

Narenciye sosuyla hazırlanmış midyeler ve düğmeli kalkan balığı, hem çok hafif, hem de bir o kadar lezzzetli

spago-beverly-hills-pop-up-menu-istanbul
Düğmeli kalkan ve tereyağlı narenciye soslu midye – Spago Istanbul “Beverly Hills Pop Up Menü”

“Gnocchi” diye yazılır, “Niyokki” diye okunur

İncecik bulgur ve patatesle hazırlanan bu nefis İtalyan yemeğinin, layığıyla hazırlandığı şekline uzun zaman sonra kavuşunca bir de içinde Antep Fıstığı, Germencik inciri ve çıntar mantarı dokunuşları da olunca, kendisini sevmemek mümkün mü? 🙂

spago-beverly-hills-pop-up-menu-istanbul
Divre Obruk peynirli Gnocchi – Spago Istanbul “Beverly Hills Pop up Menü”
spago-beverly-hills-pop-up-menu-istanbul
Izgara Kıvırcık Kuzu Pirzola – Spago Istanbul “Beverly Hills Pop up Menü”

Damaklarda unutulmaz bir lezzet bırakan Keçi Sütü ve Beyaz Çikolatadan yapılmış peynir kıvamında çok özel bir tatlıyla, hiç bitmesin istediğimiz bu güzel geceyi finalize ettik.

spago-beverly-hills-pop-up-menu-istanbul
Keçi Sütü ve Beyaz Çikolata Peyniri – Spago Istanbul “Beverly Hills Pop up Menü”

Arzu edilirse, şarap ve içki eşleştirmesi de dahil edilebilen “Beverly Hills Pop Up Tadım Mönüsü” meraklıları için 10 Aralık’a kadar Spago Istanbul’un akşam mönüsünde servis edilmeye devam ediyor.

Spago Istanbul

Adres: St Regis Istanbul, Teşvikiye Mahallesi, Spago, Mim Kemal Öke Caddesi, Şişli/Istanbul

Tel: (0212) 368 08 08

Sessiz Müzayede Yine Portakal Sanat Evi’nde

0

Antika veya sanat eseri üzerine bir “Müzayede” için, genelde aklımızda şöyle bir imaj canlanır: Kürsüde bir Müzayede yöneticisi vardır. Karşısında müzayedeye katılacak kişiler oturmaktadır. Yönetici, açık artırma usulüne göre gelen tekliflere, “Satıyorum… “Var mı artıran? sözleriyle yön vererek, en sonunda en yüksek meblağı teklif eden kişiye “Satıyoruuuum Sat-tım!” diyerek, elindeki tokmağı gonga vurduğu anda, o eserin ya da antikanın kime gideceği bellidir artık. Pekiiii size, bir de “Sessiz Müzayede” var desem, şimdi nasıl bir şey geliyor gözünüzün önüne? Dünyada uygulanan ve ülkemizde Portakal Müzayede Evi’nin bir ilke imza atarak,  geçtiğimiz sene 1.sini düzenlediği Sessiz Müzayede’nin 2.si, 24 Kasım’da başlayacak ve alışılagelmiş müzayedelerden farklı olarak 14 gün sürecek. Peki nasıl yapılıyor bu “Sessiz Müzayede”?

“GELİN HANIM” DİLEK YEĞİNSÜ’NÜN RAFFİ PORTAKAL ZİYARETİ

Instagram’da “ÜşengeçŞef” hesabımın uzun zamandır değerli takipçilerimden olan Sevgili Raffi Portakal ile, Yeğinsü Ailesi olarak, çok fazla ortak dost ve akrabamız olduğundan dolayı, sağolsun kendisi bana “Gelin Hanım” şeklinde hitap eder. Türkiye’de dört kuşaktan beridir, sanata katkılarıyla tanınan Portakal Ailesi‘ni bilmeyeniniz yoktur sanırım.

Geçtiğimiz hafta kendisinin nazik daveti üzerine, Portakal Sanat Evi‘ndeki ofisinde eşimle birlikte ziyaret ettiğimiz Raffi Bey ile,  sevdiğimiz ortak dostlarımızı, akrabalarımızı da yad ederek, bol kahkahalı keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Aynı zamanda kendisinin çocukluktan beri en yakın dostlarından olan ve maalesef çok genç yaşta aramızdan ayrılan, aile büyüklerimizden, Hocaların Hocası kabul edilen Prof. Dr. Oktay Yeğinsü‘yü de özlemle, sevgiyle ve rahmetle andık.

raffi-portakal-portakalin-yuzyili-kitap-sessiz-muzayede

“PORTAKAL’IN YÜZYILI” KİTABI

Raffi Bey unutmadan, kızı Maya’dan rica etti ve Portakal markasının 100. yılı münasebetiyle, 2014 yılında basılan ve Raffi Portakal’ın anlatımıyla Enis Batur‘un kaleme aldığı “Portakal’ın Yüzyılı” kitabını hediye etti. Bu değerli ailenin 100 yıllık anlatısını, ilk fırsatta okumak için sabırsızlanıyorum.

Sohbet sohbeti açtı… Nişantaşı’nda Mim Kemal Öke Sokakta bulunan sanat galerisine girerken, yakın dönemde gerçekleşecek bir etkinlik afişi dikkatimi çekmişti. Üzerinde Sessiz Müzayede yazıyordu. Bunun özelliğini ve alışageldiğimiz müzayedelerden farkını Raffi Bey’e sordum.

SESSİZ MÜZAYEDE 14 GÜN BOYUNCA SÜRÜYOR

Sessiz Müzayede, Portakal Sanat Evi’nde 24 Kasım‘da başlayacak ve bildiğimiz müzayedelerden farklı olarak, sadece 2 saat değil; 14 gün boyunca sürecek ve 8 Aralık‘ta sona edecekmiş.

Türkiye’nin en eski koleksiyoner ailelerinden birinin üyesi olan Koleksiyoner ve sanat danışmanı Gül Ergi’nin, aile koleksiyonu için düzenlenen bu Sessiz Müzayede’de yer alan eserlere, sanatseverler, 14 gün içinde teklif verebileceklermiş. Eselerin yanında bir liste bulunacak ve ilgilenenler, daha önceki verilmiş teklifleri görerek, arzu ederse artırımda bulunabileceklermiş. İsteyen kendi ismiyle, isteyen kendine atanmış bir numara ile (yani isimsiz olarak) bu müzayedeye katılabilecekmiş. Son gün, yani 8 Aralık’da, saat 16:00 itibariyle, en yüksek teklifi veren kişinin, istediği eseri satın alabildiği bu uygulamanın, koleksiyonerler için yine oldukça sıradışı bir deneyim olacağı kesin.

 

raffi-portakal-sanat-evi-sessiz-muzayede

Raffi Portakal, Sessiz Müzayede için hazırladıkları tanıtım videosunda duygularını çok güzel anlatmış ve demiş ki; “14 kuşağı öncesinden 70’lere kadar olan sanatçıların eserleri, Sabahattin Ergi toplamış. Ergi koleksiyonu sanatçıların birebir ilişkisiyle oluşmuş, bilgiyle, sabırla, alınteriyle yapılmış bir koleksiyon… Bu eserler birbirleriyle yıllarca konuşmuşlar, birbirlerini gayet iyi tanıyorlar. Şimdi hüzünlüler mi ayrılacakları için? Hiç zannetmiyorum. Başka evleri şenlendirecekler.”

Siz de bahsi geçen Sessiz Müzayede videosunu buraya tıklayarak izleyebilirsiniz.

Bohemian Rhapsody Filmi Nasıldı?

0

Çocukluktan ergenliğe geçiş döneminde en sevdiğim gruplardan biriydi Queen. Greatest hits 1-2 ve 3 albümlerini ilk dinlediğimde, hepsini ezberleyip, senkronize şekilde birlikte söyleyebilmek için nasıl sabırsızlandığımı daha dün gibi hatırlarım.  Innuendo, We will rock you, Bicycle race, It’s a kind of magic, These are the days of our lives, Crazy little thing called love, You’re my best friend, Killer Queen, I want to break free, Radio Ga Ga, Under Pressure, Don’t Stop me now, Somebody to love… Ve ille de, ama ille de “Bohemian Rhapsody“… Kasetten tekrar tekrar dinlemeye doyamaz, müziğini ayrı, sözlerini ayrı muazzam bulduğum bu şarkının klibini beklerdim büyük bir hevesle MTV’de. Anlayacağınız, bende büyük yeri olan bu grupla ve özellikle efsanevi solisti Freddie Mercury’nin hayatıyla ilgili, “Bohemian Rhapsody” filmi vizyona girer girmez tabii ki, sinemaya ilk giden ve izleyenlerden biri oldum. Ve işte izlenimlerim…

bohemian-rhapsody-queen-freddie-mercury-film

O yıllarda, sevdiğim tüm sanatçılarda olduğu gibi, Queen‘in de tüm şarkılarını elimde sözlük, kelime kelime çevirir anlamaya çalışırdım, acaba ne demek istemiş. Genelde çok eğlenceli sözler çıkardı ortaya. Bknz: “Fat bottomed girls, you make the rockin’ world go ’round” veya motamot yaptığım çevirilerle “Another one bites the dust” gibi “Biri daha tozu ısırır” da ne demek acaba? diye, deyim olduğunu tahmin edip, tam karşılığını araştırdıklarım… İTÜ’de Hazırlığı kazandığımda,  İngilizce cümle yapılarını ve deyimleri bu tarz şarkı sözlerine olan derin ilgim sayesinde zaten  çocukluğumdan itibaren kendi kendime öğrenmeye başladığım için, dil öğrenirken faydasını da her zaman görmüşümdür.

bohemian-rhapsody-queen-freddie-mercury-film

Bohemian Rhapsody Filmi (2018)

Baştan şunu söylemeliyim ki; başrol oyuncusu Rami Malek’in, filmde canlandırdığı Queen‘in solisti Freddie Mercury‘ye fiziksel olarak benzemediğini eleştirenler olmuş ama şunu söyleyeyim, adam rolünü yemiş yutmuş. Evet Freddie kadar yakışıklı değil, belki biraz “pörtlek” dedikleri türden ki bu yönüyle Emma Stone’a daha çok benziyor :). Ve evet, belki ön dişlerini aslından da fazla abartılı yapmışlar ama bu casting’in değil makyaj ekibinin hatası… Ama şunu söylemeliyim ki, tüm bunları bir müddet sonra görmez oluyorsunuz. Çünkü adam “Freddie” rolüne, kendisini öylesine kaptırmış, öylesine çalışmış, öylesine içselleştirmiş ki, ben bir ara filmle gerçeğin birbirine girdiği hissine kapıldım. Diğer grup üyelerinin fiziksel benzerliği başroldekinden çok daha iyiydi ve rollerinin hakkını gayet iyi verdiler. Hatta Brian May’in, gençliğin oynayan aktörün kendisi olduğuna neredeyse eminim:) Hepsinden önemlisi, film esnasında 2 saat 14 dakikanın nasıl geçtiğini anlamadım bile!

Film Sonunda Yaşanan Engellenemez Ayakta Alkışlama İsteği

Finale doğru gösterilen “Live Aid konseri” sahnesinde, o iğne atsanız yere düşmez kalabalığın içindesiniz adeta! Film sonunda yazılar akarken, salondan çıkmak istemedim, çünkü henüz kendime gelememiştim. Konser sonunda olur ya hani, sanatçı “Bis” yapsın da, sahne arkasından bir daha gelip, bir kaç şarkı daha söylesin diye bekleriz ? İşte aynı o umutla beklediğimi fark ettim, gözlerim dolu dolu oldu, ayakta alkışlamak istedim ama bunun canlı bir konser değil; aslında film olduğunu hatırlatıp kendimi tuttum. Salon tıka basa dolu olduğu için, ön sıralarda oturuyordum ve arkamı döndüğümde salondaki koltukların çoğunun hala dolu ve dev ekranın bir yarısında jenerik akarken, diğer yarısında başlayan “Show must go on” şarkısına kilitlendiğini gördüm benim gibi. Ah! Bu şarkı için bundan güzel bir zamanlama olabilir mi Allah aşkına!

bohemian-rhapsody-queen-freddie-mercury-film

Queen gibi eşsiz bir grubu tüm üyeleriyle, belki canlı olarak dinleme şansına sahip olamadım ama bu eksikliği, bir nebze olsun hafifleten bir film oldu bu. Bu kadar sevdiğim bir grubun üyelerinin, hangi formasyondan geldiğini, hangi aşamalardan ve zorluklardan geçtiğini, şarkılarını yazarken, bestelerken, kaydederken neler yaşadığını, albümlerini çıkarırken neleri feda ettiklerini, yapımcıları şarkı seçimleri ve hit parça konusunda ikna ederken, neler yaşadıklarını görmek kadar, Freddie’nin özel hayatındaki yalnızlığı ve çalkantıları da, filmin kurgusu, üslubu, kostümleri ve dekorları kadar harikaydı bence.

bohemian-rhapsody-queen-freddie-mercury-rami-malek-film

Yönetmen koltuğunda Bryan Singer’ın yer aldığı ve IMDB‘de an itibariyle, 8,4 puan alan, 2 saat 14 dakika süreli Bohemian Rhapsody filmi, uzun zamandır beni en çok etkileyen biyografi ve drama olarak, izlenmeye fazlasıyla değer bulduğum, tam bir başyapıt oldu. Kesinlikle tahminlerimin çok daha üzerindeydi. Bence Oscar‘ı hak ediyor, ama olur da onlar vermezse bile “Üşengeç Şef Academy Award” heykelciği, bu yıl kesinlikle kendilerinin!:) İlk fırsatta muhakkak izlemenizi tavsiye ederim.