Kadıköy Sahrayıcedit’te, İnönü Caddesi üzerinde yer alan Meşhur Mahmutbey Kanatçısı‘nı, seneler öncesinden sanki iyiymiş gibi hatırladığım için, eşime ısrar ederek, tavuk kanat yemek için tekrar gidelim istedim. Ah! İstemez olaydım. Bir daha asla gitmek istemeyeceğim, hatta uzun bir süre bir daha tavuk kanat yemek istemeyeceğim kötü bir deneyim oldu. Aşağıda da detaylarını anlatacağım sebeplerden dolayı, maalesef Meşhur Mahmutbey Kanatçısı, Üşengeç Şef En Kötü Mekanlar listesine girmiş oldu. Umarım mekanın yetkilileri Tripadvisor başta olmak üzere pek çok mecrada da değinilen bu negatif konulara eğilerek, gerekli düzenlemeleri yaparlar ve siz bakmayın başlıkta “Bir daha gitmem!” dediğime. Benim gibi lezzet peşinde olanlar, eğer olması gereken lezzet ve hizmet kalitesi sağlanırsa, tabi ki yeniden şans vermeyi her zaman isteriz.

Meşhur Mahmutbey Kanatçısı’nda Menü veya QR Kod getirilmedi

Evet Meşhur Mahmutbey Kanatçısı’nda menü veya QR kod getirmiyorlar. Hemen bir meze tepsisi getirildi, meze istemediğimizi, sadece kanat yemeye geldiğimizi belirttik. Eşimle birlikte her birimize 1,5’ar porsiyon kanat ve ortaya 1 adet salata sipariş ettik. Çok uzunca bir süre masaya hiç bir şey getirilmedi. En sonunda “Bari salatayı getirin, acıktık” demek zorunda kaldık, yine de sadece küçücük bir Gavurdağı salatasının (22 TL) getirilmesi yarım saat sürdü. Mekanda o esnada bir yoğunluk vesaire de yoktu onu da belirteyim. belki 1/4’ü anca doludur veya o kadar bile değildir. Bizimle aynı zamanda oturan yan masaya yemekler gelince sıra bize de geliyor diye heyecanlandık. Tüm yan masa sipariş edildiğini düşündüğümüz yemeklerle doldu, tam yemeye giriştiler ki, garsonun başka masanın yemeklerini onlara yanlışlıkla getirdiği ortaya çıktı ve yemekler böylece geze geze esas masasına götürülmüş ve pandemi önlemleri de yalan olmuş oldu.

Meşhur Mahmutbey Kanatçısı’nda 1,5 porsiyonu 48 TL olan Tavuk Kanatlar Çok Küçük ve Lezzetten Uzak

Yemek yanında uzun zamandır beklemiş de tekrar ısıtılmış gibi, hiç taze olmayan birer parça ikiye kesilmiş beyaz ekmekle geldi. En azından belki bundan daha taze siyah ekmek vardır umuduyla “Başka ekmek alternatifi ne olabilir? Daha taze ekmek var mı?” diye sordum. “Tek ekmek bu!” dediler. Kanatlar ise aşırı küçük, lezzetten yoksun, derileri hiç çıtır değil ve üstleri aşırı yağlı şekilde geldi. Dolayısıyla en ufak bir keyif vermedi. 1,5 porsiyonu 48 TL olan 2 kanat, 1 küçücük salata ve 2 ayrana toplamda 150 TL ödeme yaptık. O esnada hesapta bir şey dikkatimizi çekti.

Meşhur Mahmutbey Kanatçısı’ndaki Hesapta Sadece “%” İşareti ile Belirtilen Kısım Ne Olabilir?

Hesabı incelediğimizde en altta sadece “%” yazan bir satır ve yanında bir rakam gördük. Ama öyle bir şekilde yazılmıştı ki, sanki faturaların en altında KDV bölümü ve hesabı olur ya, dikkat çekmesin diye, aynı onun gibi bir hava verilmişti sanki. Garsona bunun ne olduğunu sorduğumuzda “Bir süredir alıyorlar” cevabını verdi sadece. Peki ama nedir? diye tekrar sorduğumuzda “Bilmiyorum, öyle ekstra alıyorlar” dedi. Ne olduğunu tabii ki tahmin etmek zor değil. Bunu alenen belirtmeden Hizmet bedeli alıyorlar ve kimse anlamasın diye onu bile açık açık yazmamak için sadece bir yüzde işareti koymuş ve ilaveyi yapmışlar.

Seneler önce bir kere gitmiştik demiştim ya başta… Mekana da o zamandan beridir, yıllar içinde en ufak bir bakım ve yenileme yapılmamış gibi. Ortada eski model fıskiyeli bir havuz var, (fıskiye vs çalışmıyordu) suyu öylesine bulanık ve temizlikten uzak ki, içindeki zavallı balıklara acımamak mümkün değil.

meshur mahmutbey kanatcisi hesap
Kadıköy Sahrayıcedit – Meşhur Mahmutbey Kanatçısı

Meşhur Mahmutbey Kanatçısı’nın Valesi Fiş Vermiyor ama 1 Saat Sonra da Sizi Tanımıyor

Ah bu arada mekanın valesiyle ile ilgili de kabul edilemeyecek bir güvenlik açığı olan olay gerçekleşti: Arabamızı verirken otopark fişi istediğimizde “Fazla araba yok, fişe hiç gerek yok” diyen arkadaş, 1 saat bile olmadan tekrar geldiğimizde “Arabanız neydi?” diye yüzümüze, sanki bizi ilk defa görür edasıyla baktı. Bu arada arabanın standart olmadığı bilgisini de durumu daha iyi anlamanız için belirtmek isterim. Kendisine “E ama bak fiş vermedin, unutmam dedin, ama unuttun bizi hemen. Demek ki herhangi başka birine de arabayı getirip teslim edebilirmişsin” deyince de “Yok, ben arabanın modelini unuttum” filan diye geveledi. Neyse… Şaka gibi bir deneyimdi.

SİZ DE DÜŞÜNCENİZİ PAYLAŞIN

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz