Hazır havalar hala harika gidiyorken, bugün size bence Bodrum‘un, her sene gidip konaklamaktan büyük keyif aldığım, Yaz-Kış açık olan ve en buram buram “Bodrum” kokan oteli The Marmara Bodrum hakkında ilk gittiğimiz sene yazdığım deneyim yazımı hatırlatmak istiyorum. Keyifle okumanız dileğiyle….

Çocukluğumdan beri Bodrum’a geldiğimi Güvercinlik’ten itibaren başlayan, saflık ve sadelik timsali beyaz evlerle hissederim. “Bodrum Nüfus: 31600” yazan tabelayı geçip de, Bodrum’un merkezine doğru yokuş aşağı inerken, bir anda Kale, Marina ve pespembe begonvillerle kaplı bembeyaz evlerin tüm ihtişamı ile karşıma çıktığı an ise, sevincim doruğa çıkar. Şimdi işte tam da böyle manzaraya sahip bir otel düşleyin… Sabah uyandığınızda, “balkonunuzdan” demiyorum bakın; odanızda, yatağınızdan bile kafanızı çevirdiğinizde Bodrum’u “Bodrum” yapan o eşsiz manzarayı görebildiğiniz bir otel, yani “The Marmara Bodrum“.

The Marmara Bodrum, aslında Bodrum’un en köklü otellerinden bir tanesi. The Marmara markası benim için, özellikle Taksim The Marmara ile kalite anlamında hep bir çizgiyi temsil eder. Bodrum’daki oteli de senelerdir duyar ve merak ederdim. Otel, özellikle eşimin de eski dostu olan, yılların duayen otelcisi Nedim Akbayrak’ın, otel müdürü olduğunu öğrendiğimiz andan itibaren de, bizim için turumuzun mutlaka uğranılması gereken noktalardan biri haline gelmişti. Nedim Bey’in F&B’ye yani yeme-içme sektörüne yıllarını vermiş olması da, bir gurme olarak, beni ekstra heyecanlandırdı açıkçası.

the-marmara-bodrum-hotel-usengec-sef-audi-a3-araba

Otelin gitmeden bizi aşırı motive eden bir diğer özelliği ise, konseptinin (adult only) sadece yetişkinlere hizmet verecek şekilde, yani çocuksuz olması oldu. Açık konuşmak gerekirse, çocuk sahibi olmayan bir çift olarak biraz “dinginlik”, çoğu zaman çok hasret kaldığımız bir husus oluyor. Malesef bizim “yeni jenerasyon” bazı ebeveynlerin, etraftakileri düşünmeksizin alabildiğine serbest çocuk yetiştirme gayretleri, bizi dönem dönem “Silent Beach” ya da “Adult only” otel arayışına sokabiliyor. Bu noktada minik bir açıklama yapmak gerekirse, bizim çocuklarla hiç bir problemimiz yok, hatta oyun oynamayı da sevdiğimiz için çok da iyi anlaşırız. Sonuçta adı üzerinde; “çocuk” ve çocukluğunu yapacak! Onlarla ilgilenmeyen, mesela havuzun öbür tarafından “Anne bak! Anne bak!” diye bağırdığında, bi’ kafasını kaldırıp bakma zahmetinde bile bulunmayan ebevenylerde sanki esas sıkıntı:)

Neyse konumuza dönecek olursak, otelin yeri, yazımın başında da anlattığım o Bodrum tabelasını geçip de, yol sağa doğru yokuş aşağı kıvırıldığında geldiğiniz ışıklarda, hemen sağdan yukarı çıktığınızdaki tepede yer alıyor. Şu ana kadar otelle ilgili negatif söylenebilecek tek şey, yukarı doğru saptıktan sonra, yeterince yönlendirme tabelasının bulunmayışı olabilir.

the-marmara-bodrum-hotel-manzara-balkon-oda
Otel, Bodrum’a tepeden bakan konumuyla, gerçekten muhteşem bir Bodrum manzarasına sahip. Hatta internetteki forumlardan birinde “Saraylara layık manzarası” şeklinde bir yorum yazılmış ki, çok da haklılar. Merkezin kalabalığına maruz kalmadan, merkezde olmanın tüm avantajlarını bu sükunet içinde yaşaması ise apayrı bir keyif. Denizden 750 metre mesafede bulunduğu için, shuttle servislerle ulaşım sağlayarak, arzu eden misafirlere, anlaşmalı oldukları, Göltürkbükü’nde yer alan Flamm Beach’de deniz ihtiyacını karşılama imkanı da veriliyor. Güleryüzlü çalışanlarıyla, servis anlamında resepsiyonundan itibaren dikkat çeken otelin dekorasyonunda doğallık, sanat ve ince detaylar göze çarpıyor. Normalde belki gözden kaçırabileceğiniz özellikleri, size anlatan biriyle (ki bizim şansımıza Nedim Bey üşenmeyerek bize hepsini tek tek anlattı) gezdirildiğinizde hepsinin farkına daha iyi varıyorsunuz. Ben de ne yapıyorum? Öğrendiklerimi kendime saklamayıp, hepsini Snapchat takipçilerimle anbean paylaşıyorum biliyorsunuz. Bu otelden yaptığım canlı Snapchat yayınlarına da, Youtube kanalıma da yüklediğim için şuradan ulaşabilirsiniz.

Hepsi özel balkon veya terasa sahip odalarda lüks yataklar kadar, işlemeli ahşap mobilyalar da bulunan otelde, kendine has tasarım özelliklerinin korunmasına oldukça dikkat edilmiş. Örnek olarak, otel kordorları eski han kapılarından tek tek toplanan bir kilit koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor. Aynı bu kilitlerde kullanılan tarzdaki devasa oda anahtarımızı bize verdiklerinde çok şaşırdık. Korkmayın bu anahtarı devamlı taşımak zorunda değilsiniz. istediğiniz takdirde resepsiyon size klasik bir anahtar da verebiliyor. 🙂

the-marmara-bodrum-hotel-manzara-suit-oda

Yatak odası ve oturma bölümünün ayrı olduğu, 45 metrekarelik Deniz Manzaralı Corner Süit odamıza girdiğimizde, o anda bizim için açılarak hazır edilmiş penceremizden manzarayı görüyor ve bir anda vuruluyoruz. “Allahım! Buram buram Bodrum dolu bir oda!” diyor eşim. Odanın tasarımı için, konforun ön planda olduğu, insanın içini açan modern detaylarla ve desenlerle hareketlendirilmiş sadeliğin birleşmesi denilebilir.Unutmadan! Banyodaki otomatik düğmeyle açabildiğiniz jaluzi sayesinde, kendi küvetinizde Bodrum kalesi manzarasında köpük keyfi yapabiliyorsunuz 🙂

the-marmara-bodrum-hotel-manzara-suit-oda

Hemen bu eşsiz güzellikteki manzaranın tadına doyasıya varmak üzere balkona çıkıyoruz. Sabah erken saatlerde otele giriş yaptığımız için, sabahın ilk çay keyfini burada çıkarmak paha biçilemez bir his. Bulunduğumuz tepe noktanın bir başka üstün avantajı da, o efsane Bodrum sıcağında insanı rahatsız etmeden esen “summer breeze”. Bu tam kıvamında esen meltem sayesinde, her daim doğal bir klimanız var anlayacağınız.

the-marmara-bodrum-hotel-manzara-suit-odathe-marmara-bodrum-hotel-manzara-suit-oda

the-marmara-bodrum-hotel-manzara-suit-oda

Oda-kahvaltı konseptteki oteldeki ilk kahvaltımız için otelin ana restoran bölümüne geçiyoruz. Bu arada otel gerçekten göründüğünden çok daha büyük. 12 bin metrekarelik bir alana yayıldığını, dolaşırken daha iyi anlıyorsunuz.Methini duyunca gezmeden edemediğim, özel davet ve kutlamalar için çok rağbet gören, kendine ait 220 m2’lik devasa terasa sahip, “Dolce Vita Süit” isimli kocaman süiti, özellikle balayı çiftleri çok beğenebilirler.

the-marmara-bodrum-hotel-manzara

Yatay olarak yapılmış ve 95 odası bulunmasına rağmen, kalabalık yaratmayacak ve manzaradan maksimum şekilde faydalanacak şekilde tasarlanmış.

the-marmara-bodrum-hotel-manzara

Aynı hassasiyete ana restoranda da dikkat edilmiş. Mimari dokunuşlar öyle detaylı ki, nereye oturursanız oturun, aynı anda sadece maksimum 16 kişiyi görebiliyorsunuz. Bu da sizi restoran dolu bile olsa, kalabalık duygusundan arındırıyor.

the-marmara-bodrum-hotel-manzara-bodrum-kalesi

Otelin öne çıkan bölümlerini, benim perspektifimden hızlıca bir gezmek isterseniz, işte tam da burada size harika bir video hazırladım.

the-marmara-bodrum-hotel-manzara-havuz-deniz

Kahvaltısı, kullanılan malzemeler açısından kaliteli ve yeterli bir kahvaltı. Açık büfe kahvaltının yanında özellikle peynirli omleti çok güzel yaptıklarını söyleyebilirim. Eşim normalde menemenci olmasına rağmen tüm kahvaltılarda o da omleti tercih etti.the-marmara-bodrum-hotel-manzara-havuz-kahvalti

Otelin Executive Şefi Zekeriya Bey, 1999 yılından yani otel açıldığından beri burada. Bunca senenin birikimi, kültürü ve misafir geri dönüşümlerinden edinilen tecrübelerle, menüler gerçekten oldukça başarılı şekilde kurgulanmış.

the-marmara-bodrum-hotel-manzara-havuz-kahvalti
Kahvaltınızı yine o muhteşem manzaraya, bu sefer bir de harika bir havuz manzarası da ilave edilerek püfür püfür esen terasta ediyorsunuz.Bu terasta benim aşık olduğum minik bir aslan görünümlü şeker şeyden de bahsetmeden olmaz. 🙂 Azmi otel tarafından sahiplenilmiş, artık aileden olan sessiz sakin br kedicik. Burada tatildeyken oğluşum Baileys’e olan hasretimi, bu sarman kedicikle giderme fırsatı buldum. Manzaraya hakim bu çiçeğin saksısında kendine yaptığı yer sayesinde, Bodrum her daim patilerinin altında:)

the-marmara-bodrum-hotel-manzara-havuz-kedi-komik

Bodrum Körfezi ve Kos Adası manzaralı, serbest şekilli açık yüzme havuzu tam benlik. Burada kaldığım süre boyunca denize gitme ihtiyacı hiç duymadım. Bütün gün gölgede kitap okudum, eşim arada Avrupa kupası maçlarını izledi, arada güneşlendi.

the-marmara-bodrum-hotel-manzara-havuz
Havuz kadar insanı ferahlatan bir başka şey de, havuz başında yudumlayacağınız Çilekli Milk Shake diyebilirim.
the-marmara-bodrum-hotel-manzara-havuz-kahvalti
Acıktığınızı hissederseniz, sizin de bizim gibi, hemen bir Club Sandöviçle midenizin sesini güzelce bastırmanız mümkün.
the-marmara-bodrum-hotel-manzara-havuz-yemek
İlk defa tecrübe ettiğim böylesi bir manzaraya karşı yüzmek o kadar hoş bir duygu ki, bu havuzdan hiç ama hiç çıkasım gelmiyor.

the-marmara-bodrum-merkez-en-iyi-hotel-havuz
Otelin su yeşili ferforje sandalyelerle dekore edilmiş bahçesi de centten bir köşe… Begonvillerle kaplı bu bölüm, tahmin edeceğiniz üzere, benim gibi bir pembe delisi için en favori yerlerden biri. 🙂 Burada yorgunluk kahvesi içmenizi tavsiye edeceğim ama bu otelde her şey o kadar dinlendirici ki, zaten yorgunluk hissi filan kalmıyor insanda.
the-marmara-bodrum-usengec-sef-cicek
“Koca bir sene çalıştım, kendimi biraz daha şımartmayı hak ettim” derseniz, sonuna kadara haklısınız. O halde The Marmara Bodrum’un Spa’sında bir masaj randevusu yaptırın kendinize. Size tavsiye etmek için, adını sorduğumda “Ayu” diye anladığım bir masöz kızımız, bana burada bir masaj uyguladı ki, çıktığımda yaptığım Snapchat yayınını şuradan izlerseniz, sırt ağrılarıma nasıl iyi geldiğini ve kendisine nasıl duacı olduğumu göreceksiniz. 🙂
the-marmara-bodrum-merkez-en-iyi-hotel-spa

Manzaralı koşu bandı kadar, Bodrum’u kanatlarınız altında hissedeceğiniz devasa pencereye hakim bu eşsiz jakuzisiyle de, Fitness Salonuna, muhakkak bir uğramanızı tavsiye edeceğim.
the-marmara-bodrum-jakuzzi-manzara-havuz
Akşam yemeği için, havanın kararmasını beklemeyin bence. Gün batımı da tahmin edeceğiniz gibi tek kelimeyle şahane.
the-marmara-bodrum-en-iyi-hotel-usengec-sef-manzara
Kuşkonmaz ve iç bakla satalası, Ege Otlu Kroket ve ılık piyaz yatağında servis edilen Ahtapot Kavurma menüde öne çıkan iddialı lezzetlerden sadece bir kaçı.
the-marmara-bodrum-en-iyi-hotel-restaurant-yemek
Bodrum’a gelip de “Çökertme Kebabı” yemeden olmaz diyenlerdenseniz, layığıyla yapılmış, kibrit patatesler üzerine yatırılmış, yumuşacık, leziz bir çökertme kebabını, bakır kaplarda yapılan bu şık sunumuyla The Marmara Bodrum’un A la Carte Restaurant’ında deneyebilirsiniz.

the-marmara-bodrum-en-iyi-hotel-cokertme-kebabi
Kapanışta eğer tercihiniz, hafif bir tatlıdan yanaysa çilekli milföyle yapılan “Kraliçenin Tatlısı” tam size göre.

“Ne münasebet efendim, bu leziz yemeğin üstüne tatlının da hakkını tam vermeliyim, ne de olsa tatildeyim!” derseniz o zaman yanında Bodrum mandalinalı sorbe ile sunulan “Chocolate Velvet Pasta” sanat eseri görünümü kadar, gerçek Belçika çikolatası olan Callebaut’la hazırlanan tadıyla da sizi büyülemeyi bekliyor, haberiniz olsun! 🙂

the-marmara-bodrum-en-iyi-hotel-cikolatali-pasta
Booking.com ve Tripadvisor gibi en prestijli seyahat sitelerinde de konaklayanlar tarafından yapılan puanlama ve yorumlarda “mükemmellik ünvanı” almayı hak eden, The Marmara Bodrum’dan, en kısa zamanda tekrar gelmemiz dileğiyle, arkamızdan su dökülerek, çok tatlı bir şekilde uğurlandık. 🙂

Merak edenler için son olarak; arabayla Bodrum Milas Havaalanı’na 15-20 dakika, Bodrum Yat Limanı’na 2 dakika ve Bodrum Kalesi’ne 1 km uzaklıktaki tesisin kendi bünyesinde ücretsiz otoparkı da mevcut olduğunu belirteyim.

The Marmara Bodrum İletişim Bilgileri:
 
Adres:Yokusbaşı Mah. Suluhasan Cad. No:18 48400 Bodrum Muğla Türkiye
Tel: (252) 999 10 10

SİZ DE DÜŞÜNCENİZİ PAYLAŞIN

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz