Instagram ve Facebook‘dan sıkı takipçilerimin de bildiği gibi, geçtiğimiz hafta sevgili arkadaşım Şef Deniz Orhun’un Cine5’de yayınlanan “Deniz’den Mutfak Hikayeleri” programında yayın konuğuydum.

Dünya tatlısı, hoşsohbet ve bıcır bıcır bir kız Deniz Şef… Sohbeti çok keyifli. Yüzü devamlı gülüyor. Dobra dobra ve çok eğlenceli. Her şeyden komik bir şey çıkaran insanlar vardır ya, aklı hep muzipliğe çalışan… Aynı ben yani:) O yüzden çok güzel anlaşıyoruz, kanım ekstra kaynıyor, çünkü hep gülüyoruz onunla birlikteyken:)
denizden-mutfak-hikayeleri-usengec-sef-tv

Formasyonuna baktığımızda, Deniz de önce Mühendislik okumuş. Ben de mühendisim ya, belki de analitik bakış açısı sağlayan bu altyapı da bizi bu kadar yakınlaştırıyor olabilir:) Üzerine İşletme Yüksek Lisansı yapmış. Sonra Amerika’da bu işin “Harvard”ı olan Kendall College’da pastacılık ve fırıncılık eğitimi almış ve orada en iyi yerlerde çalışmaya başlamış. Üzerine International Cuisine Festival’da Türkiye’yi temsil ederek, birincilik ödülü almış. Birçok Hollywood yıldızına hatta Bill Clinton’ınından, Barack Obama’sına kadar devlet başkanlarına bile elcağızıyla güzel lezzetler hazırlamış. Bunları kendi anlatmıyor, ben sora sora keşfediyorum, öyle de mutavazı!

denizden-mutfak-hikayeleri-usengec-sef-tv

Aynı şekilde Türkiye’de de en üst düzey devlet başkanlarımız için mutfakta harikalar yaratan Deniz Orhun, 2008 yılında kurduğu “Klemantin Açık Mutfak ve Pasta Evi”nin sahibi ve şefi… Bu yetmezmiş gibi Bilgi Üniversitesi Gastronomi bölümünde eğitim veriyor. Ah o çocuklar ne şanslı!:) Çünkü kendisiyle ben de bir workshop’a katılmıştım, atölye çalışmaları müthiş eğlenceli geçiyor.
denizden-mutfak-hikayeleri-usengec-sef-tv
Çalışmalarına Türkiye–Amerika hattında devam eden bu güzel, tatlı, yetenekli ve akıllı kızımız, şu anda bir değil, aynı anda iki programla ekranlarda olacak kadar da çalışkanlığın sınırlarını zorluyor. Bu nasıl bir koşturmacadır anlatamam! Ekran karşısında çayımızı kahvemizi alıp, rahat koltuklarımızda kurulup izlerken, biz her ne kadar farkına varmasak da, yönetmeni, kuaförü, makyözü, asistanı, montajcısı, editörü vs. derken, 25 kişilik ekibin harıl harıl çalıştığı bir ortamda, her gün onlarca spot altında 3 kameraman karşısında, devamlı yemek yapıp, yemek anlatarak çekimde olmak gerçekten de inanılmaz zahmetli ve yorucu.

denizden-mutfak-hikayeleri-usengec-sef-tv

Yapımcılığını da kendi üstlendiği programlarından bir diğeri de, hafta içi her gün saat 15:00’de TRT1 ekranlarında yayınlanan “Pastane” programı…

Stüdyoda etraf pasta, börek, poğaça ve kekten geçilmiyor. Allahım! Sana geliyorum! En sevdiklerim her yerde ve ben buna rağmen kendimi tutup, hamur işlerini yiyip de şeker seviyem dalgalanmasın diye, güya akıllılık ederek, “sunta” bisküvilerimden tırtıklayarak yayına girdim ama yine de izlediğimde fark ettim, arada gözlerimi kırpıştırmışım tik varmış gibi. Demek ki, daha kuvvetli ve protein ağırlıklı bir şeyler yemem gerekiyormuş, bu da bana ders olsun!:)

denizden-mutfak-hikayeleri-usengec-sef-kofte-tarifi

Zaten bunun acısını programın sonunda Deniz’in hazırladığı enfes köftelere çatalımla dalarken çıkarmışım ve o andan itibaren gözlerim bir başka parlıyor dikkat ederseniz. Paylaşmamak için onu ikna etmeye çalışırken, bir yandan da tabağı alıp kaçmaya kalkmışım ya, olacak şey değil! :))

Deniz’le birlikte bu lezzet yolculuğuna çıkmak için, hafta içi her gün Cine 5’de saat 17:20’de yayınlanan “Deniz’den Mutfak Hikayeleri”ni  ve TRT1’de saat 15:00’de yayınlanan “Pastane” programını takibe alın. “Ama ama ben o saatte evde yokum ki, nası’ olcak?” diyenleriniz de, artık belki kaydedip, sonra izleyebilir çünkü bu programlar gerçekten izlenmeye fazlasıyla değer.

denizden-mutfak-hikayeleri-usengec-sef-kofte-tarifi

“Yemek ve Sosyal Medya” üzerine sohbet ettiğimiz programın 2 bölümden oluşan videosunun ilkini, aşağıdan izleyebilirsiniz. Eğer mobilden girdiğiniz için filan, videoyu göremiyorsanız, buraya tıklamanız yeterli:) Ben assolist olarak programa 16. dakikadan sonra dahil oluyorum, onu bilin de sonra bana “hani nerdesin bulamadık” demeyin, e mi?:)

İşte bu da yayının devamı.

Biz görüldüğü üzere, çok büyük keyif aldık. Umarım siz de izlerken, aynı keyfi alırsınız.

Bu arada unutmadan… Bloguma kolayca hemen üye olmak için buraya tıklamanız yeterli:) Sevgilerimle! Tüm sosyal medya mecralarında takibe alabilmeniz için hesabım: UsengecSef. Demedi demeyin, beni izlemeye devam edin! 🙂

Önceki İçerikDekoru İngiliz, Lezzetleri Türk: Sofra London
Sonraki İçerikNohutlu Pazı Yemeği Tarifi (Resimli Anlatım)

4 YORUM

günlük yaşamım için bir yanıt yazın İptal

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz